"المُعلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Usta
        
    • Öğretmen
        
    • Üstad
        
    • Efendi
        
    • Öğretmenim
        
    • Hoca
        
    • Üstat
        
    • üstada
        
    Ama olay hipnoza gelince öğrenci nerdeyse Usta oldu vallahi. Open Subtitles بينما حين يأتي الأمر للتنويم المغناطيسيّ، فإنّ التلميذ كاد أن يغدو المُعلم.
    Böyle bir yolculuktan sonra eminim ki Usta Yao dinlenmek isteyecektir. Open Subtitles بعد رحله كهذه (أَنا متأكّدُ أن المُعلم (يــاو يُفضّلُ أن يرتـاح
    çitfçi Öğretmen, doktor, polis çalışmasını bilen erkek ve kadınları seçtik. Open Subtitles المُعلم الطبيب، الشرطي رجال ونساء يعلمون كيف يعملون
    Yeni eleman olmanın ne kadar zor olduğunu unutmuşum. Bir de babası yeni Öğretmen olan yeni eleman olmayı dene. Open Subtitles أحاول أن أكون الوافد الجديد الذي والده هو المُعلم الجديد
    Biraz daha sabırlı olmalısınız Üstad. Open Subtitles يجب ان تكون اكثر صبراً ايها المُعلم
    Sanırım evet. Efendi gözlerimi açmamı sağladı, cinsel anlamda. Open Subtitles أجل، أعتقد ذلك، المُعلم فتح عينيّ، جنسياً.
    Öğretmenim, dördü de öldü. Open Subtitles لقد مات الأربعه جميعهم ، أيها (المُعلم)
    Hoca keşiş gibi bir şey. Open Subtitles إن المُعلم بمثابة راهب أو شئ من هذا القبيل
    Şimdi o el arabasını takip edip Usta Yao'yu alacağız. Open Subtitles الأوّل: نتبعُ آثار تلكُ العربه وبعدها نذهبُ (لإحضـار المُعلم (يـاو
    Usta nereye gidiyoruz? Open Subtitles ايُها المُعلم الى أين أنت ذاهب؟
    Ama diyeceğim ki Usta Wong yüzüme bir terlik izi bıraktı. Open Subtitles .. ولكنني سأقول . المُعلم (وونج) ترك علامة علي جبيني
    Usta Qi, bütün dua boncuklarınız burada. Open Subtitles المُعلم ، كيا . هذا ما تريده
    Paran bu gece hazır olacak, Öğretmen. Open Subtitles نقودك ستكون بحوزتى الليله أيها (المُعلم)
    Kendini yalnızca "Öğretmen" olarak adlandıran bir adamla temasa geçtim. Open Subtitles لقد إتصل بى شخصا يُطلق على نفسه لقب(المُعلم)فحسب
    Öğretmen arayacak ve bana paranın nerede teslim edileceğini söyleyecek. Open Subtitles سيقوم (المُعلم)بالإتصال بى لإخبارى بمكان تسليم النقود
    Başarımızın şerefine, Öğretmen. Yolculuğun sonu çok yakın. Open Subtitles نخب نجاحنا أيها (المُعلم) الرحله على وشك الإنتهاء
    Neden katliama uğradığımızı biliyor musunuz, Üstad Jedi? Open Subtitles أتعلم لماذا تم ذبحنا ايها المُعلم ؟
    Üstad Ropal onun Tapınağa bir gün gideceğini söylerken bunun kısa sürede olacağını belirtmemişti. Open Subtitles المُعلم "روبال" قال أن اليوم سيأتي من أجله ليذهب الى المعبد ولكن ليس لبعض الوقت
    Üstad Ropal oğlunun içinde bulunduğu tehlikenin farkında değildi. Open Subtitles المُعلم"روبال" لم يكن يعلم بالخطر الذي يحيط بولدك
    Efendi Sik Surat'a söyle yakında buradan çıkacağım ve kıçına tekmeyi basacağım! Open Subtitles أخبري المُعلم فى وجهه بأنني سأخرج من هنا قريباً واسحقـه.
    Paris'te, Öğretmenim. Open Subtitles فى باريس ، أيها (المُعلم)
    Ben Shimada Hoca'nın öğrencisi, Hyoma Utsugi'yim. Open Subtitles (أنا (هايوما يُتسوجي (تلميذ المُعلم (شيمادا
    Ne olursa olsun Üstat, onun ismini öğrenmemeli. Open Subtitles لا يهم ماذا حدث المُعلم يجب الا يجد الاسم ابداً
    - Beni üstada mı söyleyeceksin? Open Subtitles هل ستشوه صورتي مع المُعلم ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more