| İlginç, ben de en iyi arkadaşıma alıyorum. | Open Subtitles | مُضحك, لأنه مِن أجل صديقتي المُقربة ايضاً |
| Ama o evdeki kedisini öldürmüştü sense en iyi arkadaşını öldürdün. | Open Subtitles | فبدلاً من الإطاحة بقطة عائلية مثله، قتلت صديقتكَ المُقربة. |
| Hadi, en iyi arkadaşın olurum. | Open Subtitles | اللعنة هيّا , سأكون صديقتكِ المُقربة |
| Ben onların en yakın arkadaşıydım. | Open Subtitles | لقد كنت صديقتهم المُقربة |
| yakın çekime hazırım! | Open Subtitles | أَنا جاهزة لصورتي المُقربة |
| Macera olsun diye bu tür şeyler her zaman olur, gençler arasında hayır, o benim en iyi arkadaşım, her zaman konuşuruz. | Open Subtitles | هذه الأشياء المُزعجةغير شائعة إنها روح المغُامرة لدي الشباب لا, نحن نتكلم عن صديقتي المُقربة ...... |
| en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | إنها صديقتى المُقربة. |
| Onun en iyi arkadaşısın, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتِ صديقتها المُقربة ، صحيح؟ |
| O benim en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | أقصد، كانت صديقتي المُقربة. |
| en yakın arkadaşı. | Open Subtitles | صديقتها المُقربة. |
| Şüphesiz en iyi arkadaşın Sutton'ın fikri. | Open Subtitles | هذه بلا ريب إحدى أفكار صديقتكِ المُقربة (سوتن) |
| Taylor en yakın arkadaşının katiliyle yattığını biliyor mu? | Open Subtitles | أتعلم (تايلور) أنها تنام مع الشخص الذي قتل صديقتها المُقربة |
| en yakın arkadaşı. | Open Subtitles | -صديقتها المُقربة . |