| Boksu çok severdi. dışarıdakiler onu gözlerine kestirmişti. | Open Subtitles | لقد أحب الملاكمة الناس بالخارج كان يراقبونه |
| Bu hoşuna gitmese de dışarıdakiler senin ailen. | Open Subtitles | سواء تحب ذلك أو لا, هؤلاء الناس بالخارج هم أبواك |
| dışarıdaki insanlar sürekli bir boşluk arıyor. | Open Subtitles | الناس بالخارج يبحثون دومًا عن زاوية ولوج. |
| Dışarıdaki insanların hepsi beni görmek istiyor. | Open Subtitles | كل أولائك الناس بالخارج يريدون التحديق بيّ |
| Dışarıda bir sürü sana zarar vermek isteyen insan var. | Open Subtitles | هناك العديد من الناس بالخارج يرغبون بإيذائك |
| Çünkü oradaki insanlar muazzam bir taraftar topluluğu. | Open Subtitles | لأن الناس بالخارج هم جماهير رائعة. |
| Eğer kapıyı açarsak dışarıdakiler bizi öldürür. | Open Subtitles | هؤلاء الناس بالخارج سيقتلوننا إذا فتحنا الباب |
| dışarıdaki insanlar sürekli bir boşluk arıyor. | Open Subtitles | الناس بالخارج يبحثون دومًا عن زاوية ولوج. |
| dışarıdaki insanlar bizi transplant donör olarak kullanıyor. | Open Subtitles | أولئك الناس بالخارج يستخدمونا كمانحين أعضاء بشرية |
| dışarıdaki insanlar bizi burada yedek malzeme olarak tutuyor. | Open Subtitles | أولئك الناس بالخارج يستخدمونا كمانحين أعضاء بشرية |
| Haftaya Dışarıdaki insanların yarısı işten çıkmış, sokaklarda olacaklar. | Open Subtitles | تعالى الاسبوع القادم نصف الناس بالخارج سيكون بالشارع بدون وظائفهم |
| Dışarıdaki insanların manyaklıklarından belliydi zaten. | Open Subtitles | لا عجب أن أولئك الناس بالخارج كانوا غريبو أطوار. |
| Eğer yaşamlarımızı, Dışarıdaki insanların yaşamına seçersek ne oluruz biz? | Open Subtitles | إذا إخترنا أن ننقذ حيواتنا على حساب حيوات الناس بالخارج -ما الذي يجعلنا هذا؟ |
| Benden daha tecrübeli bir sürü insan var. | Open Subtitles | ملايين الناس بالخارج لديهم خبرة أكثر منى |
| Biliyorsun, oradaki... oradaki insanlar da. | Open Subtitles | بل من الناس بالخارج أيضا |