| Eminim, bunun marangoz için büyük bir şans olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد تعتقدون ان النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل |
| marangoz Mona Lisa'yı çaldı ve dünya bu haberle çalkalandı. | Open Subtitles | ، سرق النجار لوحة لموناليزا وانتشر خبر السرقة أرجاء العالم |
| Galile'li marangoz İsa'yı arıyorum. | Open Subtitles | انا ابحث عن رجل من ؟ النجار من الجليل الذي يدعى يسوع |
| Bir marangozun para kazanacağını sanmazsınız değil mi? | Open Subtitles | انت لا تعتقد ان النجار يجني المال اليس كذلك |
| Jaikant Shikre, Rai Nagar bölgesinden aday oldu. | Open Subtitles | Jaikant Shikre سيخوض الانتخابات من منطقة الراي النجار. |
| Öğleye doğru dönerim. Batignolle'deki marangozu görmeye gidiyorum ben. | Open Subtitles | أنا ذاهب لرؤية النجار |
| Bu marangoz kazanmış, çünkü kasa yapıyormuş. | Open Subtitles | هذا النجار كان جيدا لأنه كان يصنع الخزائن |
| Bunun için... banker marangoza gider ve bir gün... kadere bakın ki... marangoz El Paso'dadır. | Open Subtitles | و لصنعها ذهب المصرفي الى النجار لصنعها و في احد الأيام كما قرر القدر |
| Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı-- sadece o bankaya gittiği için şanslıydı. | Open Subtitles | بالتأكيد تعتقدون ان النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل ان يدخل صدفة الى ذلك المصرف |
| Hey, şeyle ilgili olanı duydun mu? Çok aksi olan küçük Musevi marangoz... | Open Subtitles | هل سمعت حول ذلك النجار اليهودي، الذي كان وضيع للغاية |
| Şimdi, marangoz, açıkça bir marangozun oğlu olarak büyümüş olan... | Open Subtitles | الان النجار يمثل اشارة واضحة الى السيد المسيح |
| Süper bir büyücüye dönüşmüş olabilirsin ama bu marangoz alçı duvarlarıyla seni bir sonraki yüzyıla postalayabilir. | Open Subtitles | ولكن هذا النجار يمكنه يجفف الحائط إلي القرن القادم |
| Birkaç bin yıl önce bir marangoz vardı senden de, benden de iyi adamdı. | Open Subtitles | ولكن أتعلم .. كان هناك ذلك النجار الآخر ، قبل بضعة آلاف ، من السنوات رجل أفضل من و منك |
| Gerçek bir marangoz kalbinde bir saray yapabilendir. | Open Subtitles | النجار الحقيقي.. هو الذي يبني بيتاً في قلبه. |
| Bunun için banker marangoza gider, ve bir gün kadere bakın ki marangoz El Paso'dadır. | Open Subtitles | و لصنعها ذهب المصرفي إلى النجار لصنعها و في أحد الأيام كما قرر القدر |
| Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı. | Open Subtitles | بالتأكيد تعتقدون أن النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل |
| Gerçek bir marangozun sahtesinden farkı ne, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف الفرق بين النجار الحقيقي والنجار المزيّف؟ |
| Roshni Saniay Nagar'da yaşıyor. | Open Subtitles | روشني يعيش في Saniay النجار. |
| Belki de marangozu asmalısınız. | Open Subtitles | ربما عليك أن تشنق النجار |
| Sanırım baban kuşatılmış durumdayken pencereleri kapatan aynı marangozdan yararlanabilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأستخدم النجار نفسه لكي يحكم إغلاق النوافذ التي كان يستخدمها أبوك عندما كان محاصراً |
| Çevirici Hortlak (Merve Güner) | Open Subtitles | :تـرجمـة عبدالرحمن النجار |
| Art Shirk. Ben marangozum. - Sanırım telefonda konuşmuştuk. | Open Subtitles | ّ(آرت شرك) أنا النجار أعتقد أننا تكلمنا هاتفياً |
| Marangozlar para kazanamaz diyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت لا تعتقد ان النجار يجني المال اليس كذلك |
| Sal'ın erkek arkadaşı Bugs'dı, adadaki marangozumuz. | Open Subtitles | كان باجز حبيب سال كان النجار الخاص بجزيرتنا |