"النقالة" - Translation from Arabic to Turkish

    • cep
        
    • Sedyeyi
        
    • sedye
        
    • sedyeye
        
    • mobil
        
    • sedyede
        
    • taşınabilir
        
    Kulağa harika bir çözüm gibi geliyor ama işin tuhaf kısmı, Kumbh Mela gibi etkinliklerde çoğu insan cep telefonu taşımaz. TED يبدو أنه هو الحل الأنسب، ولكن المضحك في الأمر هو، معظم الناس لا يحملون هواتفهم النقالة معهم في مهرجان "كومبه ميلا".
    Allahım, 2013'ün sonunda gelişen dünyada yüzde 70 cep telefonu penetrasyonuna ulaşacağız. TED ياإلهي، نحن في طريقنا إلى 70 بالمئة من تغلغل الهواتف النقالة في العالم النامي بنهاية سنة 2013.
    Bence, cep telefonlarımız için uygulama üretmeyi bırakıp, kendi vücutlarımız için uygulamalar üretmeye başladığımız zaman hayat daha heyecanlı olacak. TED أعتقد أن الحياة ستكون مثيرة أكثر بكثير عندما نتوقف عن إنشاء تطبيقاتٍ للهواتف النقالة ونبدأ في إنشاء تطبيقاتٍ لأجسامنا الخاصة.
    Sedyeyi acil servise götürdüm. Ama bence bir daha deneyecekler. Open Subtitles كان عليّ أن أعيد النقالة إلى قسم الطوارئ، لكن لديّ إحساس أنّهما سيحاولان مجددا.
    Onu bütün bu araziden bir sedye üzerinde götüremezsiniz. Open Subtitles لن تستطيع حمله على النقالة عبر هذا البلد
    Zor kısmı ben halledeceğim. Adamı sedyeye koymama yardım et yeter. Open Subtitles أنا سأعتني في ما يحدث فقط ساعدني لحمله وضعه على النقالة
    Kongo'daki durum ve oradaki madenlerde olup bitenler hakkında cep telefonlarımızın mümkün kıldığı iletişim şekli sayesinde ancak bu kadar şey biliyoruz. TED نحن فقط نعرف الكثير عن الوضع في الكونغو وفي المناجم بواسطة هذا النوع من الاتصالات التي مكنتنا منه الهواتف النقالة.
    cep telefonu, siyasal özgürlüklerini kazanmaya yarayan önemli bir araç olarak dünyanın pek çok tarafında, insanlar tarafından kullanılıyor. TED أعطت الهواتف النقالة الناس حول العالم أداة مهمة تمكنهم من اكتساب حُريتهم السياسية.
    cep telefonu, özgürlüğün bir aracı fakat aynı zamanda baskının da bir aracı. TED الهواتف النقالة هي أداة الحرية وأداة الظُلم.
    cep telefonlarını kapatın. Bilgisayarları kapatın. TED أوقفوا تشغيل تلك الهواتف النقالة. وأجهزة الكمبيوتر تلك.
    Pekâlâ, oldukça fazla var ama cep telefonlarına bakalım. TED حسناً، هناك العديد، دعونا ننظر إلى الهواتف النقالة.
    İngiliz Hazinesi, 3. Nesil cep telefonları işletme hakkını satmaya karar verdi. Bu hakkın ne kadar olacağına dair çalışmalar yaptı. TED وقد قررت الخزانة البريطانية أنها ستبيع حقوق الجيل الثالث للهواتف النقالة بتقييم ما كانت تساويه تلك الحقوق.
    Yirmi sekiz yasinda bir cep telefonu bayii sahibi. TED هذا شخص يملك محل للهواتف النقالة و عمره 28 سنة.
    Bir dakika bekleyin. Sedyeyi geri göndereceğiz. Open Subtitles انتظر دقيقة، سنعيد إرسال النقالة للأسفل.
    Sedyeyi getir. Çıkarma merkezine gitmeliyiz. Open Subtitles اجلب النقالة, يجب أن نذهب إلى نقطة الإخلاء
    - Kirsten! - Takımı buraya getirin! - Sedyeyi getirin! Open Subtitles فليحضر أحدكم الفريق الطبي الى هنا أحضر النقالة
    Plastik bir örtüyle kaplanmış bir sedye? Open Subtitles في الزاوية؟ على النقالة ، مغطى بأغطية بلاستيكية؟
    SVO vakamız var. Buraya bir sedye getirin hemen. Open Subtitles لدينا حالة جلطة دماغية, أحضروا النقالة إلى هنا حالاً
    Tanri'ya sükür sedye tasiyicilari vardi. Open Subtitles نشكر الله على أن حاملي النقالة كانوا هناك
    Yürüyebilir misin? sedyeye alalım mı seni? Open Subtitles ،هل بإستطاعتك ان تمشي او تريد ان نستخدم النقالة
    Boynunu sarın, suratını temizleyin. Oturur vaziyette sedyeye koyun ve gözlerini de açın. Open Subtitles ضمـّد عنقه ونظـّف رأسه وضعه على النقالة بحيث يكون جالساً وافتح عينه
    mobil telefonlar için geliştirilen kablosuz teknolojiler biraz modifikasyonla bunu çözümlemek için tamamen uygundur. TED التقنيات اللاسلكية المُطورة للهواتف النقالة مع بعض التعديلات البسيطة مناسبة تمامًا لحل هذا
    O sedyede yatan kokmuş ceset muhtemelen bir sonraki başkanımız olacaktı. Open Subtitles ذلك الذي على النقالة سيكون رئيسنا القادم
    taşınabilir tarayıcıları al. Open Subtitles اجلب أجهزة التتبع الضوئية النقالة وكما تجد..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more