| Bu soruya duyduğum ilham çok farklı bir şehirden geliyor, Moğolistan'ın Ulanbatur şehrinden. | TED | ويأتي الهامي لهذا السؤال من مدينة مختلفة للغاية، مدينة أولان باتور في مانغوليا. |
| Benimle yapmaya çalıştığı şey, bana ilham vermekti dünyayı korumak için, ve dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu göstermek için. | TED | ما كان يحاول فعله لي هو الهامي لحماية العالم، و ليريني كم هذا العالم هو هش. |
| Yeni hip-hop albümümü çıkarmam konusunda çok ilham verdi. | Open Subtitles | كانت مصدر الهامي ووضعتني على الطريق الصحيح |
| Bu, beni mutlu edecek, sense bana ilham vereceksin. | Open Subtitles | حسنا، هذا سيجعلني سعيداً. وأنت ستحافظي على الهامي. |
| Benim yapmanı istediğim sonsuza kadar ilham perim olman. | Open Subtitles | ما اريدك ان تفعلي؟ اريدك ان تصبحي مصدر الهامي للابد |
| Genelde önce elime iğne iplik alır, sonra da kendimi ilham rüzgârına bırakırım. | Open Subtitles | انا عادة فقط ابداً في الخياطة وبعد ذلك ارى اين الهامي يأخذني |
| - Karımın ilham perim olmasını isterim. | Open Subtitles | اريد ان تكون امرأتي هي شاعرتي ومصدر الهامي |
| Aşağılandığım Ateş Çemberi ilham kaynağım oldu. | Open Subtitles | اذلالي في حلقة النار أصبح الهامي لاحقا |
| Özellikle esin perim, ilham kaynağım bugün beni mutlu eden kişiye teşekkür etmek istiyorum Adéle'e. | Open Subtitles | أود ، خصوصاً ، أن أشكر مصدر وحيي مصدر الهامي التي جعلتني سعيدةً اليوم " آديل " |
| Öyle birden ilham gelmiyor. | Open Subtitles | الهامي لا يشتعل مرة واحدة |
| İlham gelmesi için bekliyorum. | Open Subtitles | منتظرة كي يتم الهامي |
| Sen benim ilham perimsin. | Open Subtitles | أنتِ مصدر الهامي. |
| Benim ilham perim gibisin. | Open Subtitles | انت مصدر الهامي |
| İlham aldığım zatlardan biridir. | Open Subtitles | احدى عوامل الهامي, أتعرفين |
| Gellhorn, bana çok ilham verdin. | Open Subtitles | (غيلهورن) لقد كنتِ مصدر الهامي اللعين |
| - Rosewood'dan ilham aldım. | Open Subtitles | - مصدر الهامي هو روزوود |