| Dün bütün köpekler havlamaya başladı. Sonra bütün o küçük sarsıntılar. Mikro depremler. | Open Subtitles | أمس، بدأت الكلاب بالعواء، ثمّ هذه الهزّات الأرضية الخفيفة. |
| Dünya çapındaki gizemli sarsıntılar sinirleri bozmaya devam ediyor. | Open Subtitles | تستمرّ الهزّات الغامضة بتوتير الأعصاب حول العالم |
| Cape Town ve Sydney sarsıntıları yaşayan en son şehirler. | Open Subtitles | حيث كانت "كيبتاون" و "سيدني" آخر مدينتين تختبران الهزّات |
| Filipinlerde başladıklarından beri bu sarsıntıları izliyorum ve artık bunlar arka bahçemizde. | Open Subtitles | كنت أتابع هذه الهزّات (منذ أن بدأت في (الفلبين والآن وصلت إلينا |
| Binalar ufak sarsıntılara ve depremlere dayanacak şekilde tasarlanmıştı. | Open Subtitles | كانت تصاميم مبانيهم عاجزة عن مقاومة الهزّات والزلازل |
| Ondan kısa bir süre sonra sarsıntılar başladı. | Open Subtitles | بعد فترة قصيرة من بدء الهزّات |
| sarsıntılar durdu. | Open Subtitles | -توقفت الهزّات |
| Ne cinayetleri, ne saldırıları, ne de sarsıntıları. | Open Subtitles | ولا الهجمات ولا الهزّات |
| Volkanlar patlayacak, depremler, dev yangınlar olacak! | Open Subtitles | ، إنهيار الجبال، الهزّات الأرضيـّة ...إحتراق كل شيء |
| depremler için demiştin, değil mi? | Open Subtitles | كلّ هذا لأجل الهزّات الأرضية صحيح ؟ |
| Sanırsam sarsıntılara bunlar neden oluyor. | Open Subtitles | أعتقد ذلك الذي يُسبّبُ الهزّات. |