| Hep öğretildiği gibi, Hava doğrusal değildir. | TED | الهواء لا يتبع مسارا خطيا كما كنا دائما نعتقد |
| Sanki ciğerlerime yeterince Hava gelmiyormuş gibi bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | شعرتُ كمـا لو أنّ الهواء لا يستطيع أن يصل إلـيّ بصورة جيّدة |
| Okudum. Hava balonları bir insanı öldürmez. | Open Subtitles | لقد قرأتها أنها مجرد فقاعات الهواء لا تقتل بالضرورة أحد |
| Bilgeler bize Avatar'ın son Hava bükücü olduğunu söyledi. Artık yüz yaşını geçmiş olması gerek. | Open Subtitles | تقول الأسطورة بأن الآفاتر هو آخر مُخضعي الهواء لا بد من أن عمره 100 عام الآن. |
| Dili şişiyor ve nefes yolu kapanıyor, bu yüzden Hava alamıyor. | Open Subtitles | تورم باللسان، انغلاق ممرات الهواء لا يتنفس |
| Hava filtresini tutarken neredeyse parmağımı kaybediyordum. | Open Subtitles | لأني غالبا ما كنت أنسى وَضْع إصبع فلتر الهواء. لا أعتقد بأن أعمل لك أيّة خدمة. |
| - Benim çevre ve Hava kalitesi hakkındaki testlerimin hepsinin tehlikeli seviyeleri bayağı bir geçmesinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ولا داعى لذكر الظروف البيئية وجودة الهواء لا تبالغي. |
| Bunun anlamı Hava kadar hafif bir şeyin bile geçemeyeceği. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه حتى الهواء لا يمكنه العبور منها |
| 500 yıldır sarılı durumda. Hava bozulmasına sebep oldu. | Open Subtitles | لقد كان ملفوفاً هكذا منذ 500 عام الهواء لا يناسبهم |
| Hava şu an patlamadan dolayı çok kirli. Nefes almak oldukça zor. | Open Subtitles | الهواء لا يزال حاليا مليئ بالغاز من الانفجار، مما يجعل صعوبة في التنفس. |
| Hava almak hâlâ bedava, John. Onları parka götüreceğim. | Open Subtitles | آخر مرة تحققت من ذلك كان الهواء لا يزال مجانياً، سآخذهم للمتنزه |
| Ne zaman Hava bükmeye kalksam hiçbir şey olmuyor. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة أحاول التحكم في الهواء لا شيئ |
| Ne zaman Hava bükmeye kalksam hiçbir şey olmuyor. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة أحاول التحكم في الهواء لا شيئ |
| Hava Bükücüler aç bir misafiri geri çevirmez herhalde. | Open Subtitles | مسخرو الهواء لا يصدون ضيفا جائعا. هل انا محق؟ |
| Hiç Hava basıncı yok. Hiç fren yok! | Open Subtitles | ليس لدي فرامل ضغط الهواء لا افهم ما هذا ؟ |
| Islanan kumaştan Hava girmez. | Open Subtitles | الهواء لا يخترق القماش المنقّع بالماء. |
| Hava almış olurum. - Yalnız olmaz. - Ben giderim. | Open Subtitles | سأذهب، أحتاج لبعض الهواء لا تذهبى وحدك |
| -TIVO alıyoruz. Hava varsa bağırsak tıkanıklığı yok demektir. | Open Subtitles | عند وجود الهواء لا يمكن وجود انسداد |
| Buradaki Hava iyi. Çıkarabilirsin. | Open Subtitles | الهواء لا بأس به هنا, يمكنك نزعه |
| Bir Hava bükücü asla savunmasız bir rakibe saldırmaz. | Open Subtitles | مسخر الهواء لا يهاجم ابد شخص عاجز |