| Burada sadece balocular var. | Open Subtitles | الأشخاص الوحيدين هنا هم أنصار الروح المدرسية الذين يروجون لحفل التخرج |
| Burada sadece 2 kişiyiz. Sınırın güneyinden girdiğimiz son 48 saatten beri kimseyi görmedik. Pekala, isteğiniz bildirildi. | Open Subtitles | هل هذا مهم ،نحن الشخصان الوحيدين هنا لم نرى أحداً مُنذ 48 ساعه فى إتجاه الحدود الجنوبيه. |
| Okyanustayız. Burada sadece ikimiz yokuz. | Open Subtitles | انه المحيط , يا غبى لسنا الوحيدين هنا |
| buradaki tek yırtıcılar bizler değiliz. Aç kalmaktan yorulduk. | Open Subtitles | ـ نحن لسنا المفترسين الوحيدين هنا ـ لقد تعبنا من كوننا جوعي |
| Polisler burada bir şeyler olduğunu ve bizim buradaki tek yabancılar olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | النائبة تعلم ما الذي حدث نحن الغرباء الوحيدين هنا |
| Burada sadece bizim olduğumuzu söylemişlerdi. | Open Subtitles | وقيل لنا أننا كنا الوحيدين هنا. |
| - Burada sadece ikimiz var. | Open Subtitles | تعلمين، نحن الوحيدين هنا. |
| Korkarım ki buradaki tek canavarlar bizleriz. Ve bir ada değil, daha çok bizim için bir hapishane. | Open Subtitles | أخشى بأننا الوحوش الوحيدين هنا وهي ليست جزيرة، بل بمثابة سجن لنا |
| Sanırım buradaki tek hacılar biziz. | Open Subtitles | اعتقد اننا الوحيدين هنا من الحجاج |
| - Yetişkin biri olmadan onu götüremezsin. - buradaki tek yetişkin biziz amına koyayım. | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب بها بدون شخص بالغ - نحن البالغين الوحيدين هنا - |
| Sonuçta buradaki tek kanun adamı biziz. | Open Subtitles | بما أننا رجلا القانون الوحيدين (هنا في جحيم (تاكو (أنت ، انتظر لحظة عندك ، (آليكس |