| Anahtarın nasıl kullanacağını bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | أَنا الوحيدُ الذي يَعْرفُ كَيفَ يَستعملُ المفتاحَ |
| Galiba bu ilişkiye sahiden önem veren tek kişi benim. | Open Subtitles | يَبْدو أَنا الوحيدُ الذي يَهتمُّ بهذا حقاً. |
| Burada bunu yapabilecek tek kişi benim | Open Subtitles | أَنا الوحيدُ هنا المسموح له ليعمل شيء كهذا. |
| Ben buradaki tek kişiyim ve ona hiç rastlamadım. | Open Subtitles | أَنا الوحيدُ هنا وأنا عمري مَا قابلتُها. |
| Ama ayrıca yardım edemeyecek de tek kişiyim. | Open Subtitles | لكنّي الوحيدُ أيضاً العاجزُ عن ذلك. |
| Bir zombi tarafından ısırılıp sağ kalan tek insan o. | Open Subtitles | هو الإنسانُ الوحيدُ الذي نعرفه نجا من عضة زومبي. |
| - Orada olan tek kişi de... | Open Subtitles | والشخصُ الوحيدُ الذي كانَ متواجداً هناكـ |
| Clyde tanıdığım en arkadaş canlısı hayalet değil, ama ailenin geçmişini ziyaret etmemize yardım edecek tek kişi o. | Open Subtitles | كلايد لَيسَ الأكثرُ وديّةَ الشبح الذي أَعْرفُ، لَكنَّه الوحيدُ الذي يُساعدُ الحيّ يَزُورُ ماضيهم. |
| Oraya sığabilecek tek kişi o. | Open Subtitles | هو الوحيدُ الصغير بما فيه الكفاية لتَوسيعه. |
| Oyle olduğunda daha iyi hissetmesini sağlayan tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | أَنا الوحيدُ الذي يُمْكِنُ أَنْ يَجْعلَ مراهنَ ملمسِها حقاً متى هي مثل تلك. |
| Okul tarihimizde intiharı deneyen tek kişi odur. | Open Subtitles | في تأريخِ مدرستِنا هو الوحيدُ الذي مُجرّبُ إلى الإنتحارِ |
| Oraya bakabileceğini tahmin ettiği tek kişi benim ve kontrol etmek isteyeceğim tek hastayı da biliyor. | Open Subtitles | أنا الوحيدُ الذي يتوقّعهُ أن يبحث هناك ويعلمُ أنّ هناكَ مريضاً واحداً سأرغبُ في الاستقصاءِ عنه |
| Ama karşılaşmalarda yenemediğin tek kişi aynı zamanda. | Open Subtitles | لَكنَّه الرجلُ الوحيدُ أنت مَا ضَربتَ الجولةَ. تَعْرفُ، أنا عَمِلتُ بَعْض البحثِ |
| Benim cümlelerimi tamamlayan tek kişi benim süt kardeşimdi. | Open Subtitles | الوحيدُ الذي كان يُنهي جُملي كان أخي في الميتم. |
| C: O aslında bu daireyi daha önce görmüş tek kişi. | Open Subtitles | لشخصُ الوحيدُ الذي في الحقيقة في هذه الشُقَّةِ قبل ذلك |
| Seni yenen tek kişi benmişim gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يَبْدو مثل أَنا الوحيدُ مَنْ يَسْتَطيع ضَرْبك. |
| Hayatındaki tek kişiyim. | Open Subtitles | أَنا الوحيدُ الذي عِنْدَها. |
| Anlayabilecek tek kişiyim. | Open Subtitles | أَنا الوحيدُ الذي يَفْهمُ. |
| Aranızda dolaşan bir adam var. Kendisi bir zombi ısırığı sonrası... | Open Subtitles | هناك رجل يسافر بينكم هو الإنسانُ الوحيدُ |
| Burada pazar tecrübesi olan tek ben varım. | Open Subtitles | أَنا الوحيدُ بالتجربةِ التسويقيةِ. |