| Hayatım boyunca, bebek, yapmak istediğim tek şey kaçmak oldu. | Open Subtitles | من كل حياتي، أيها الطفل .. الشيء الوحيد الذي أريده هو الهروب. |
| YıIbaşında istediğim tek şey ne biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتدري ما هو الشيء الوحيد الذي أريده كهدية عيد الميلاد؟ |
| Ailenizden istediğim tek şey kızınızı üniversitemizden almanız. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده من عائلتك هو أن تسحبوا ابنتكم من جامعتنا |
| İhtiyacım olan tek terapi, alkol terapisi. | Open Subtitles | العلاج الوحيد الذي أريده هو العلاج السائل |
| Bu dünyada ihtiyacım olan tek şey sensin. | Open Subtitles | أنتِ الشيء الوحيد الذي أريده بهذا العالم، |
| Aslında sorun şu ki Paula, hayatta yapmak istediğim tek şey bu değil. | Open Subtitles | حسناً, المشكلة يا "بولا" أن هذا ليس الشيء الوحيد الذي أريده في الحياة |
| Çantamdan tutunmasını istediğim tek şey ünlü DJ'lerdir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده في حقيبتي المرحة, هو اسطوانات المشاهير. |
| Küçültmek istediğim tek şey yüzüğün halkası olurdu sanırım. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أريده صغيراً هو الحزام. |
| - Eğer öyleyse duymasını istediğim tek şey var. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده أن يسمعه هو هذا .. |
| Senden yapmanı istediğim tek şey bana sarılman tamam mı? | Open Subtitles | و الشيء الوحيد الذي أريده منكِ هو أن تتمسكي بي، مفهوم ؟ |
| Bu adamdan gelip gitmesini istediğim tek şey onun aleti! | Open Subtitles | الإهتزاز الوحيد الذي أريده منه هو إهتزاز الجنس |
| Şu an da istediğim tek şey burada ne olduğunu bilmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده الآن هو لمعرفة ما حدث هنا. |
| I, bu konuda bir dick gibi ses istemiyorum Ama aslında yapmak istediğim tek şey, | Open Subtitles | لا أريد أن أبدوا وغداً حيال هذا لكن الشيء الوحيد الذي أريده حقاً، |
| Orada yanımda olmasını istediğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | و الشخص الوحيد الذي أريده أن يكون هُناك هو إنتِ |
| İstediğim tek şey sevmek ve sevilmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده هو أنا أُحبَّ وأُحبْ |
| Hayatta istediğim tek şey Bay Rosier'le evlenmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده في الحياة... هو الزواج السيد أكثر وردية. |
| Bak, saçınla yapmak istediğim tek şey ondan kurtulmak. | Open Subtitles | أنصتِ , الشئ الوحيد الذي أريده من شعرك |
| İhtiyacım olan tek hayatta kalma eğitimi, kamyonetin arkasında duran baba yadigârı tüfeğim ve bir kutu dolusu saçma. | Open Subtitles | حسناً، أن تدريب البقاء على الحياة الوحيد الذي أريده هو بندقية الصيد الكبيرة وعلبة الرصاصات التي أحتفظ بهم في تلك الشاحنة. |
| Bu dünyada ihtiyacım olan tek şey sensin. | Open Subtitles | إنك الشئ الوحيد الذي أريده |