| Onu kaybettik, sahip olduğumuz tek çocuğumuzdu ve artık çok geç. | Open Subtitles | لقد اضعناه ، هو الطفل الوحيد لنا وأصبح الوقت متاخراً جداً |
| Şu an Wald bombaya giden tek ipucumuz. Ama Bauer henüz Wald'a ulaşamadı. | Open Subtitles | الان يعتبر والد الخيط الوحيد لنا لايجاد القنبلة ، ولكن باور لم يصل الى والد |
| Hız, avantajımıza olan tek şey. | Open Subtitles | لذا السرعة هي العامل الوحيد لنا للقيام بذلك |
| Kazanmamızın tek yolu, ona istediğini vermekti. | Open Subtitles | الطريقة الوحيد لنا للفوز هو أنه نعطيه لهم |
| O gitti. Aleister'ı durdurmak için tek seçeneğimiz de Clay'i öldürmek. | Open Subtitles | لقد مات,والطريق الوحيد لنا في ان نوقف اليستر |
| Jeneratör bizim tek enerji kaynağımız. | Open Subtitles | المولدات هي مصدر الطاقة الوحيد لنا |
| Maalesef ki, o elimizdeki tek zanlı. | Open Subtitles | لسوء الحظ، هو مشتبه الوحيد لنا. |
| tek umudunuz biz miyiz? | Open Subtitles | أنتِ الأمل الوحيد لنا ؟ |
| Fakat tek şansımız, bayan Padmé dönene kadar bu dolaba saklanmak. | Open Subtitles | ولكن الامل الوحيد لنا هو ان نختبئ فى هذه الخزانة حتى تعود (السيدة (بادمى |
| Mümkün olduğunca çok Skype'da konuşup, mesajlaşıyoruz ama eş zamanlı hareket ettiğimiz tek an, nefret ettiğimiz halde Treme'yi izlediğimiz anlardı. | Open Subtitles | نتحدث على السكايب ونتراسل قدر المستطاع، لكن الوقت الوحيد لنا في تزامن عندما نشاهد مسلسل (تورم) الذي نكره معاً. |
| Ama Tanrı şahidimdir ki Marylou sevip sevebileceğim tek kadın. | Open Subtitles | (لكن يشهد الله علي أن (ماري لو هي "الهزاز" الوحيد لنا كلنا |
| Bizim için tek seçenek bu. | Open Subtitles | هو الخيار الوحيد لنا. |
| O makine bizim için tek umut, Foster'ın bilgisayarları değil. | Open Subtitles | الآلة هي الأمل الوحيد لنا وليست أجهزة (فوستر) |
| Eskiden Hera'nın tek umudumuz olduğunu düşünürdüm... | Open Subtitles | كنت أعتقد أن (هيرا) هي الأمل الوحيد لنا |
| Bizi yolumuzdan alıkoyan tek şey sensin şu anda. | Open Subtitles | -العائق الوحيد لنا هو أنت . |