| Böylece burada zaman geçirmek için Christmas etkinlikleri revaçta. | Open Subtitles | و للمساعده فى قضاء الوقت هنا فهناك بعض الأشياء المفضله فى الكريسماس |
| Hayır, burada zaman geçiriyorum çünkü bize hayat yaratmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا، انا أقضي الوقت هنا ! لأنني أبني حياة لنا |
| Aileler piknik yapıp sevdikleri insanları hatırlar ve burada zaman geçirirlerdi. | Open Subtitles | لخلوة العائلات و.. قضاء الوقت هنا لتذكر الأشخاص الذين أحببناهم |
| Çocukken burada vakit geçirmeye bayılırdım. | Open Subtitles | لقد كنت امضي بعضا من الوقت هنا عندما كنت طفلة. |
| Umarım, bebeğim geldiğindede burada vakit geçirirsin. | Open Subtitles | أتمنى قضاء بعض الوقت هنا بمجرد وصول الطفل |
| Siz Burada zamanı yitirdiğiniz zamanlarda olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك كان عندما فقدتم الوقت هنا يا رفاق |
| Evet. Sağol. Burada zamanın geçmesine gerçekten yardımcı oldular. | Open Subtitles | شكراً, إنها تساعدني حقاً بإمضاء الوقت هنا |
| İkinci şey ise, ordan burdan zaman kazanmak için bir sürü taktik ve numaram olduğunu düşünüyorlar. | TED | والشيء الآخر الذي افترضه الجمهور هو أنه لديّ العديد من النصائح والمهارات لتوفير بعض الوقت هنا وهناك. |
| Öyleyse Hinterstoisser, sana şunu söyleyeyim, ...paydos saatinden beri ne kadar geçti. | Open Subtitles | بهذه الحالة, (هينتوشيوزر)، سأخبرك.. كم بقى لكما من الوقت هنا. |
| Bak, ikimizde burada zaman öldürecektik ne de olsa, | Open Subtitles | انظري ، بما أننا كنا سنقتل الوقت هنا بأية حال |
| burada zaman bol. Sen de çok ilginç sayılmazsın. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الوقت هنا وأنت لست مثير للأهتمام |
| Demek oluyor ki insanlar burada zaman geçirmişler. | Open Subtitles | مما يعني ان اشخاص قضوا بعض الوقت هنا |
| Marty, burada zaman aralıklarını müzakere edemeyiz. | Open Subtitles | مارتي، لا نستطيع المفاوضة على الوقت هنا |
| burada zaman doldu. | Open Subtitles | اوه , لا لقد انتهى الوقت هنا |
| Çünkü burada zaman kaybediyoruz ve aşağıda Kisker'ın kanaması var. | Open Subtitles | لأننا نضيع نستمر بإضاعة الوقت هنا فـ.. (كيسكر) لازال ينزف بالاسفل. |
| Ya da gün boyunca burada vakit geçiren birilerini? | Open Subtitles | او شخص ما ربما يقضي الكثير من الوقت هنا لوحده خلال اليوم؟ |
| Biz burada vakit kaybediyoruz. Oshimoto herhangi bir haber var mı? | Open Subtitles | نحن نضيع الوقت هنا أي خبر عن أوشيموتو |
| burada vakit geçirmek hoşuma gitti. | Open Subtitles | إنه أمر لطيف، أن أقضي الوقت هنا |
| Burada zamanı söylemek zor. | Open Subtitles | من الصعب معرفة الوقت هنا. |
| Burada zamanın işleyişi böyle, rüyalarda olduğu gibidir. | Open Subtitles | هكذا يتقدم الوقت هنا على نمط الأحلام |