| Annem odaya girdi ve “Kuru temizleyicilere satacak elbise askılarını nereden bulacaksın?” dedi. | TED | ومن ثم جاءت والدتي الى الغرفة وقالت لي من اي ستأتي بكل هذه العلاقات ؟ .. التي تنوي بيعها الى محال الغسيل ؟ |
| odaya geri dönüyorsunuz, o şeyi parçalara ayırıyorsunuz, ve başka bir yere taşıyorsunuz. | TED | لذا تعود الى الغرفة لكي تحطم اشياء اكثر وتأخذها |
| Bunları arka odaya götür, gelen telgrafları al ve bana getir. | Open Subtitles | خذى هذا الى الغرفة الخلفية، التقطى الرقائق السلكية وأحضريها |
| İlk tuvaletin dizaynı sırasında, aile tarafından öğlen yemeğine davet edildiğimde evlerinin ana odasına girdim. | TED | قمت بالذهاب الى الغداء, دعيت من قبل عائلة الى الغرفة الرئيسة في البيت كانت تعج بالدخان |
| İçerideki mezar odasına gidiş yolunu bilmenin cezası ölümdür. | Open Subtitles | عقاب معرفة الطريق الى الغرفة الداخلية هو الموت. |
| Bunu arka odaya götürmeme yardım eder misin tatlım? | Open Subtitles | هل تسمحي بأن تقدمي لي معروفاً خذي هذا الى الغرفة في الداخل , عزيزتي؟ |
| Evet, siz hepiniz odaya girdiğinizde ben de onunla konuşmak üzereydim. | Open Subtitles | نعم، بالواقع كنت سأتحدث معها حينما جئتم الى الغرفة |
| Elektrik doktoru odaya geldiği zaman.. | Open Subtitles | عندما كان الطبيب الكهربائي يدخل الى الغرفة |
| Hey George, Warner ve Nayir'i 7. odaya aldırmışsın. | Open Subtitles | جورج ، لقد ابلغنى ريتشارد انك حولت ورنر ونايير الى الغرفة السابعة |
| Ve odaya gittiğimde gördüm ki, yardıma ihtiyacı yokmuş. | Open Subtitles | وو صلت الى الغرفة و ادركت انها لم تكن بحاجة للمساعدة |
| Adını söylediklerimin yarın sabah 9:00'da tekrar gelmelerini rica ediyorum ve 302 nolu odaya bildirmelerini. | Open Subtitles | اذا قرأت اسمك سيكون عليك المجيء غدا في الساعة 9.30 صباحا وتحضر الى الغرفة رقم 302 |
| Düzeneği söktü ve cesedi diğer odaya taşıdı | Open Subtitles | ازال الماكنة ونقل جثتها الى الغرفة الاخرى |
| Onu arkadaki odaya götürdüm,Kayıta başladım Oda arkadaşı bir hamstır çıktı | Open Subtitles | لذا اخذتها الى الغرفة الخلفية وبدأت تسجيل اعترافها وتبين الامر انه جرذ هومستر |
| #For He's A Jolly Good Fellow.# ...ve odaya girdi. | Open Subtitles | لانه زميل جولي جيد. وقال انه جاء الى الغرفة. |
| İçeri odaya gittim, baktım bu kendi kendine oturmuş bir şeyler anlatıyor. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى الغرفة الأخرى ووجدته جالساً هناك يتحدث الى نفسه ماذا حدث ؟ |
| Baylar, yürüyün. Yeşil odaya gitmeliyiz. | Open Subtitles | شباب , هيا لا بد لنا من الذهاب الى الغرفة الخضراء |
| Aman! Dur, odaya bir bak! Bölüm F'deyiz. | Open Subtitles | الغرفة الغرفة , إنظر الى الغرفة قسم فِ ماذا في قسم فِ |
| Elbette, sizi anlıyorum. Yardımcıyı odasına gönderin. | Open Subtitles | ترسلني الى الغرفة فلا يتاح لي سماع المقاطع الجيدة |
| Onu çamaşır odasına girerken görmüştüm. | Open Subtitles | اعتقد باني رايته يذهب الى الغرفة بالاسفل في وقت سابق. |
| İmparatorluk Sancak Gemisinin kimliğimden beni bulması yörüngeye sıçraması ve bizi Senato odasına ışınlaması için yeterli bir süre. | Open Subtitles | وقت كاف كي تتعقب بارجة الأميرال مكاني تبعا لتعريفي سيدخلون للمدار ثم ينقلوننا الى الغرفة الامبراطورية |