| Dave, sana haber vermeden Miami'ye geldiğimiz için çok özür dileriz. | Open Subtitles | ديف , نحن أسفون جداً لقدومنا الى ميامي من دون إخبارك |
| Miami'ye vardık mı uçağa atlar, Nassau'ya gideriz. | Open Subtitles | عندما نصل الى ميامي سنستقل الطائرة الى ناسو |
| Arabasını almış... ona yemek biletini bulduğunu söylemiş... ve Miami'ye Kumarhane Okulu'na gitmiş. | Open Subtitles | قال لها انه وجد له تذكرة وجبة، ثم اندفع الى ميامي إلى مدرسة كازينو. |
| Miami'ye iki adet birinci sınıf bilet aldığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | اشترا تذكرتين على الدرجة الاولى الى ميامي |
| Yolcu listesi Miami'ye iki uçuş olduğunu doğruluyor- biri Dennis Sherman için, diğeri de Amanda için. | Open Subtitles | قائمة المسافرين تؤكد حجز تذكرتين في الدرجة الاولى الى ميامي واحد لدينس شيرمن والثانيه لاماندا |
| Sen Miami'ye yalnız başına uçarken, o misafirine kek bile pişirir. | Open Subtitles | تستطيع ان تعمل لها البان كيك وانتا في طريقك لوحدك الى ميامي |
| Miami'ye hayvan öldürmeleri başladığında taşınmış. | Open Subtitles | لقد انتقل الى ميامي في وقت بدء عمليات قتل الحيوانات |
| Miami'ye dönüyor, ve beni görevi bitene kadar ona yardim etmeye zorluyorlar. | Open Subtitles | هو في طريقه عائد الى ميامي وهم يجبرونني على مساعدته |
| Miami'ye geri dönmen, ve CIA'deki işine devam etmen gerekiyor. | Open Subtitles | اريد منك ان تذهب الى ميامي وأرجع نفسك الى السي اي اي |
| Konuşmak için fazla vaktim yok, ama James, Miami'ye geliyor. | Open Subtitles | انا ليس لدي وقت طويل للتكلم لكن , جيمس قادم الى ميامي |
| -Sadece, sen Samantha'yı Miami'ye götür... | Open Subtitles | الأمر وما فيه، انك عندما اصطحبت سامانثا الى ميامي |
| Dave, Miami'ye nişanlanmanıza engel olmak için geldik. | Open Subtitles | يا ديف , لقد جئنا الى ميامي كى نمنعكما من الخطبه |
| Yüzüğü Miami'ye getirdin ve yemeğe çıkman gerektiğini söyledin... | Open Subtitles | إنت جلبت هذا الخاتم الى ميامي وجلبته معك الى العشاء , لذا .. |
| Miami'ye doğru otobüste gidiyordum. Sonra dedim ki, "Siktir et." Sonra geri döndüm. | Open Subtitles | لقد أخذت الباص الى ميامي ومن ثم قلت اللعنة على ذلك , ومن ثم رجعت |
| James, Bay Barber hala işinin başında, istersen onu Miami'ye götürebilirsin. | Open Subtitles | السيد باربر تقنيا لا يزال يعمل هنا لذا ان اردت اصطحابه الى ميامي بامكانك ذلك |
| Şu saçmalığı yanımızda Miami'ye getirme o zaman. | Open Subtitles | حسنا ، ارجوك لا تجلب هذا الهراء الى ميامي معك |
| Tekneyi Miami'ye sürmek için bir kadınım olsaydı ayın sonunda hizmet almak için bir içerik olurdu. | Open Subtitles | تعلمين، لو كان لدي امرأة تقود القارب الى ميامي لكانو ممتنين للحصول على خدمة في نهاية الشهر |
| Matt iki hafta içinde Miami'ye dönmüyor mu? | Open Subtitles | أليس مات ان يعود الى ميامي في، مثل، أسبوعين؟ |
| İpleri çöz, ve ben de seni beraberimde Miami'ye götüreyim. | Open Subtitles | اطلق سراح الحبال وسآخذك معي الى ميامي |
| Ama uçakla Miami'ye gitmem lazım. | Open Subtitles | ولكن ذلك يعني الحصول على على متن طائرة الى ميامي... |