| günlük kayıt defteri burada olmalı. | Open Subtitles | فقاموا بالقبض عليه لابد انه سجل اليوميات هنا في مكان ما. |
| Ailelerin üç hafta boyunca bir günlük tutmalarını istedik ve her defasında kaydetmelerini [Başkan Yardımcısı] düşünün [Dırdır Faktörü Eş Yaratıcısı] bir ürün için çocuklar başlarının etini yediğinde ne zaman, nerede ve nasıl olduğunu kaydetmelerini istedik. | Open Subtitles | طلبنا من الأباء المواصلة بتدوين اليوميات لثلاثة أسابيع وللتسجيل في كل مرة يمكنك أن تتخيل |
| Hayır pek değil. Sadece sana bahsettiğim günlük ve tavırları. | Open Subtitles | لا ليس في الواقع إنها فقط اليوميات التي أخبرتك عنها و سلوكه |
| Askeri günlüğü güncellemem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أستكمل اليوميات العسكرية .. معذرة. |
| Bence bu işin çözümü o günlükte. | Open Subtitles | أراهنك أن الإجابة على هذا يقبع بداخل مذكرة اليوميات |
| Dinle Ted, günlük seni doğruca o toteme götürmeyecek. | Open Subtitles | الآن ياتيد دفتر اليوميات لن يأخذك إلى التمثال الثمين هو لن؟ |
| Ya da burada olduğu gibi günlük olarak kullanırsın. | Open Subtitles | ويمكنك أن تخزن لائحة التسوق، أو في هذه الحالة، تستعمله لكتابة اليوميات. |
| Bu, içine fotoğrafları koyabileceğin ve günlük gelişmeleri yazabileceğin bebek hatıra defteri. | Open Subtitles | إنه ألبوم ذكريات للطفل، نضع فيه صور ونكتب نوع من اليوميات واشياء أخرى. |
| Herkes günlük tutmalı bence. | Open Subtitles | أتعلم ، ينبغي على الجميع دائما تدوين اليوميات. |
| O günlük seninle oturuyor. Seninle yürüyor. | Open Subtitles | تلك اليوميات مُتَّسقة معك تماماً، إنها تناسبك |
| Ne soracağımızı biliyoruz. günlük elimizde. Pek de alışılagelmiş bir yöntem değil. | Open Subtitles | نحن نعرف ما سنسألها، فقد حصلنا على تلك اليوميات. |
| Gerçekten şu günlük olayı da nedir? | Open Subtitles | حسنا، على محمل الجد، ما هي الصفقة مع هذه اليوميات قليلا؟ |
| Bu günlük, kayıp Atlantis Kıtası'nı bulmanın anahtarı. | Open Subtitles | سيد ويتمور ... هذه اليوميات هى المفتاح للعثور على القاره . المفقوده أطلانتس |
| Okuduğum en sıkıcı günlük. | Open Subtitles | إنها اليوميات الأكثر مللا التي قرأتها. |
| İkiniz tek bir günlük tutuyorsunuz. | Open Subtitles | انتم يا رفاق تتشاركون نفس اليوميات |
| Yani...bu günlüğü, Roxie'nin hücresinde bulmadınız mı? | Open Subtitles | إذن .. فلم تجدي هذه اليوميات بزنزانة روكسي ؟ |
| Ayrıca günlüğü arşive geri getirmedin. | Open Subtitles | عظيم أيضاً ، انت لم تعيدي اليوميات في موعدها |
| günlüğü aldığını görüyorum. Güzel fotoğraflar. | Open Subtitles | ارى انك حصلت على اليوميات ... صور لطيفه , لكن |
| Bu kadar önemli bir şeyin günlükte olması gerekirdi ama-- | Open Subtitles | ...شئ بهذه الأهمية كان يجب أن يذكر ...فى اليوميات , ولكن |
| O günlükleri tutan sendin. Yazar olan. Senden bahsetmişti. | Open Subtitles | أنتِ التي احتفظتِ بدفتر اليوميات إنكِ كاتبة، لقد حدثتني عنك، أنتن أربعة ، صحيح؟ |
| Peki Amy'nin tuttuğu şu günlükten ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن دفتر اليوميات الذي إحتفظت به (إيمي)؟ |
| İtiraf etmeliyim ki daha önce asla böyle bir hikaye kraliyet günlüğünün sayfalarında bulunmadı. | Open Subtitles | يجب أن أعترف انه لم يسبق أن وجدت مثل هذه القصة فى صفحات اليوميات الملكية |
| Diğer Jonathan Gilbert günlüklerinden biri olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ هذا دفتر اليوميات الثاني لـ(جوناثان غيلبرت). |