| Senin ne harika bir kadın olduğundan ve dünyanın sensiz aynı olmayacağından, Sal. | Open Subtitles | عن كم أنك امرأة رائعة يا سال العالم لم يكن ليصبح هكذا بدونك |
| harika bir kadın gibi görünüyor Bethesda, Onunla karşılaşmış olsaydık. | Open Subtitles | ان هذه يثادزا تبدو امرأة رائعة ينبغي ان التقي بها |
| harika bir kadın, çok iyi bir anneydi... sıcak, sevecen. | Open Subtitles | لقد كانت امرأة رائعة مُحبة، حَنونة، ولها صوت عذب |
| mükemmel bir kadın. Üçüncü kocası ölünce, saçları altın sarısı oldu. | Open Subtitles | إنها امرأة رائعة ، حين توفي زوجها الثالث تحول شعرها إلى اللون الذهبي حزنًا |
| Sen harika bir kadınsın ve Tanrı'ya her gün senin için şükrediyorum. | Open Subtitles | انتي امرأة رائعة وانا أشكر ربي عليكِ كل يوم |
| harika bir kadındı, değil mi? | Open Subtitles | نعم, أنا متأكد من أنها كانت امرأة رائعة اليس كذلك؟ |
| Akıllı, harika bir kadındır ve şanslıydık ki | TED | انها امرأة رائعة و ذكية، تلك المرأة. و لقد كنا محظوظين. |
| Senin ne kadar harika bir kadın olduğundan bahsediyordum Sal. Dünyanın sensiz aynı olmayacağından. | Open Subtitles | عن كم أنك امرأة رائعة يا سال العالم لم يكن ليصبح هكذا بدونك |
| Bu büyük İngiliz ikonu hakkında konuşuyorduk: "harika bir kadın. Her şeyi yapıyor. | TED | وكنا نناقش هذه الأيقونة الإنجليزية العظيمة قائلين: "إنها امرأة رائعة. لقد عملت كل شيء. |
| harika bir kadın buldum, ama evli. | Open Subtitles | انا وجدت بنفسي امرأة رائعة لكنها متزوجة |
| Binamda yaşayan harika bir kadın var. | Open Subtitles | هنالك امرأة رائعة تسكن في بنايتي |
| - Tabii ki, o harika bir kadın. | Open Subtitles | -بالطبع، إنها امرأة رائعة كيف الجنس بينكما؟ |
| - Öldükten sonra ömrünün geri kalanını geçireceği harika bir kadın bulmasını gerçekten çok istiyorum. | Open Subtitles | أتمنى فعلا.. أن يجد امرأة رائعة |
| Bu harika. Annen mükemmel bir kadın olmalı. | Open Subtitles | هذا رائع، لا بدّ أنّ أمك امرأة رائعة |
| O mükemmel bir kadın. Genç, güzel ve alaycı. - Hiç komik değil John. | Open Subtitles | هى امرأة رائعة, صغيرة وجميلة |
| O akıllı ve mükemmel bir kadın. | Open Subtitles | إنها امرأة رائعة و جميلة. |
| Tanrım, sen harika bir kadınsın. | Open Subtitles | انتى امرأة رائعة |
| harika bir kadınsın. | Open Subtitles | أنتِ امرأة رائعة |
| Çünkü harika bir kadınsın. | Open Subtitles | لأنك امرأة رائعة |
| harika bir kadındı. Bildiğim her şeyi bana o öğretti. | Open Subtitles | كانت امرأة رائعة علمتني كل شيء أعرفه |
| Karınız harika bir kadındı, Bay de Winter. | Open Subtitles | "زوجتك امرأة رائعة يا سيد "دى وينتر |
| Yan komşumuzdur. harika bir kadındır. | Open Subtitles | أنها تسكن فى المنزل المجاور لنا امرأة رائعة |