paramızı alıp bize sağlıklı bir bebek sözü verdin. | Open Subtitles | أخذتي اموالنا ووعدتِنا بالحصول على طفل بصحة جيدة |
Babam zimmete para geçirme suçundan hapse girmeden önce tüm paramızı kaybettik. | Open Subtitles | عائلتي خسرت كل اموالنا قبل أن يدخل أبي السجن بسبب الاختلاس |
Şu andaki fiyatıyla paramızı 3 ila 5 katına çıkartacak potansiyele sahip. | Open Subtitles | السعر سيتضاعف ليضاعف اموالنا 3 إلى 5 مرات |
Anlamı şu, biz paramızı Leverett'e verdik Leverett de Tobin'e verdi. | Open Subtitles | هذا يعني اننا سلمنا اموالنا لـ ليفيريت وليفيريت سلمها لتوبن |
Müziğimizi daha geniş kitlelere duyurmalıyız ama kendi şarkıcılarımız ve kendi paramızla. | Open Subtitles | لابد ان يكون هناك طرق افضل لنحصل بها علي موسيقانا و نحصل علي جمهور اكبر في هذا الوقت بفضل فنانينا و اموالنا |
Tanrı aşkına, neden paramızı oraya yatırdığımı sanıyorsun? | Open Subtitles | يا الهي لما تعتقدين اذن انني وضعت اموالنا هناك |
Biz paramızı Leverett'e verdik, Leverett de Tobin'e vermiş. | Open Subtitles | لقد سلمنا اموالنا لـ ليفيريت وليفيريت سلمها لتوبن |
Biz paramızı Leverett'e verdik, o da Tobin'e verdi. | Open Subtitles | لقد سلّمنا اموالنا لليفريت وهو بدوره سلّمها لتوبن |
Bu uzaktan kumanda. "Patlamaya on, dokuz..." Bu orospu çocuğu paramızı çalıyor! | Open Subtitles | و هذا هو الريموت هذا اللعين يسرق اموالنا |
paramızı, telefonumuzu, cüzdanımızı almışlar, sigarayı bırakmışlar. | Open Subtitles | لقد اخذوا اموالنا وهواتفنا لكن تركوا السجائر |
197 sefer sayılı uçağın düşmesinden sonra soruşturma tüm paramızı bağlı tutmuştu. | Open Subtitles | بعد سقوط الطارة 197 التحقيقات تمكنت من كل اموالنا |
Aynı paramızı çalıp şehrimizden ayrıldıklarında üstlerimize az geldikleri gibi mi? | Open Subtitles | حسنا , مثلما فعلوا معنا عندما سرقوا كل اموالنا و انفصلوا عن بلدتنا ؟ |
Az önce ne olduğunu anlamadım ama paramızı kazanmamız için şans vereceksin. | Open Subtitles | انا لا ادري ما الذي حدث هناك ولكن سوف ترجع لأعطائنا فرصة لأسترجاع اموالنا. |
Sahte iddian altında paramızı aldın ve o at kuyruğu klipsi kadar sahtesin. | Open Subtitles | استوليت على اموالنا تحت ادعاءات زائفة انت مخادع مثل شعر ذيل الفرس الخاص بك |
paramızı geri almaya çok sabırsızdık ama belki onun üstüne gitmeyi kesersek o bize gelir. | Open Subtitles | كنا متلهفين للحصول على اموالنا ولكن ربما لو توقفنا عن معاقبتها ستعود إلينا |
Biz paramızı nereden geri alacağımızı biliriz. | Open Subtitles | نحن نعرف من ايه سنستعيد اموالنا |
paramızı nereden kazanacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | نحن نعرف من ايه سنستعيد اموالنا |
Annem, bütün paramızı verdi. | Open Subtitles | -لقد منحت والدتنا كل اموالنا هكذا ! أوتعلمون شيئاً؟ |
Bize paramızı ver ya da şirketin batar. | Open Subtitles | اعطينا اموالنا او ستخرجي من العمل |
paramızı aldıktan sonra seni bir daha görmek zorunda kalmayacağım. Evet, bana uyar. | Open Subtitles | ناخذ اموالنا ولن اظطر لرؤيتك مرة اخرى |
Bay Mathis'in sadece komploda parmağı varmış gibi değil aynı zamanda bizim paramızla beraber kaçmış gibi görünmesi gerekli. | Open Subtitles | يجب ان يظهر هذا (سيد (ماثيوس وليس بالمساعدة فقط في المؤامرة ولكن ايضاً اخذو معهم اموالنا |