| Başkaları yaşasın diye benim ölmem gerek. Güzellik yaşasın diye. | Open Subtitles | انا يجب ان اموت ليعيش الاخرين, وكذلك يعيش هذا الجمال. |
| Bunu size anlatmam gerek. Yasa böyle. "Açıklık ilkesi" deniyor. | Open Subtitles | انا يجب ان اخبرك ، انه القانون انه يدُعي الكشف الكامل |
| Televizyona ne zaman çıkacağımı öğrenmem gerek. | Open Subtitles | انا يجب ان اعرف متى سوف اظهر على التليفزيون |
| Ben... Stockholm'e gitmem lazım. Ya? | Open Subtitles | انا يجب ان اذهب الى استوكهولم و يجب ان اذهب هذه الظهيرة |
| Baylar, bu Gamma Beş çalışmalarını gitmeden öğrenmem lazım! Herkesin talimatları var. | Open Subtitles | سادتى, انا يجب ان اعرف عن اعمال جاما خمسة قبل ان ارحل كل شخص لديه اوامره |
| Yani mezar yağmalamak için rüşvet alıyorsun ama benim saygı göstermem gerekiyor. | Open Subtitles | اذن انت تقبل الرشاوي لنبش القبور و انا يجب ان اظهر الاحترام |
| Kendini yeterince iyi anlattı. Oğluna göz kulak olmam gerekiyor. | Open Subtitles | قال وجهة نظره بكل وضوح انا يجب ان أرعى إبنه |
| "Ulusal Sağlık Enstitüsü" bizi kapatabilir. Bunun için sana işi bıraktırmam gerek. | Open Subtitles | المركز القومي للصحة من الممكن ان يعاقبنا انا يجب ان أعاقبك على ذلك |
| Bazı bileşenlerde değişiklik yapmam gerek. | Open Subtitles | انا يجب ان اعدل على بعض المكونات الداخلية |
| Hayır, salona bakmam gerek. Ne istiyorsunuz? | Open Subtitles | لا انا يجب ان اراقب الارضيه مذا تريد؟ |
| Öğretici bir karara varmak için öncelikle görmem gerek. | Open Subtitles | انا يجب ان اشاهدها حتى اتخذ قرار علمى |
| Tamam. Harika Bak, gitmem gerek. | Open Subtitles | حسنا عظيم اسمعى انا يجب ان اذهب |
| Şüphelenmeye başlamadan cehennem çukuruna dönmem lazım. | Open Subtitles | انا يجب ان اعود اىالحفرة قبل ان يصبحوا مرتابين |
| Benim onlarla yürümem lazım. Blok etrafında şöyle yürümeliyim. | Open Subtitles | انا يجب ان اتجول بهن ويجب ان امشي حول المبنى |
| Gelemem. Bir yere uğramam lazım. - Tamam, tek başıma giderim. | Open Subtitles | انا لا استطيع الذهاب انا يجب ان اعمل كثيرا اذن سوف نذهب بدونك |
| - Yasalara aykırı olsa da bir şeyi açıklamam lazım. - Bu konuyu hallettiğimizi düşünmüştüm. - Haydi, hayatım! | Open Subtitles | انا يجب ان أكشف شيئ قانونيا لست مخول بقولة إعتقدت بأنا كنا واضحون حول هذا |
| Hadi, in bakalım ufaklık. Ama Piccadilly'ye gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | انا يجب ان اصل الى بيكاديللى ولا استطيع ان اتركهم على الرصيف |
| Hayır, Adrian, gerekiyor, ve... buradan da gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا ، ادريان ، انا يجب ان افعل ذلك ويتوجب علي ان اترك هذا المكان ايضاً |
| Her ne olursa olsun, Leydi Stubbs'ı bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | على اى حال, انا يجب ان اعثر على الليدى ستابس |
| Kaçmalıyım Amca, benim hatunun evinde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان اذهب سريعا انا يجب ان اكون فى كهف امرأتى الان |