| Izgarasında insan şeklinde bir göçük olan bir araba için arama emri çıkartalım mı? | Open Subtitles | انشر نشرة بمواصفات سيارة فيها انبعاج على شكل رجل في المقدمة؟ |
| Arabamda büyük bir göçük var. | Open Subtitles | لقـد سبـبـت ِ انبعاج كبير في سيـارتي |
| Bardağı taşıran damla Minik bir ezik, ufak bir çatlak | Open Subtitles | # القشه التى ستكسر ظهر البعير انبعاج ضئيل, أوصدع صغير |
| Sebastian'ın küçük bir hatası Küçük, minik bir ezik, ufak bir çatlak | Open Subtitles | # القشه التى ستكسر ظهر سباستيان انبعاج ضئيل, أوصدع صغير |
| Bir çentik bile açamazsın. | Open Subtitles | لن تنجح في إحداث حتي انبعاج بة |
| Evet, bu hurdanın içinde ufak tefek sağlam kalan yerler de olmuştur herhâlde. | Open Subtitles | متأكّد من وجود انبعاج بسيط في مكان ما من هذه الفوضى |
| Kaputta büyük bir göçük var. | Open Subtitles | هناك انبعاج بارز على غطاء المحرك. |
| Burada tamponda taze göçük var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن هناك انبعاج جديد على المصد هنا |
| Bir ezik var ama pas yok. | Open Subtitles | هناك انبعاج هنا ، لكن لا صدأ |
| Minik bir ezik Ufak bir çatlak | Open Subtitles | # انبعاج ضئيل, أوصدع صغير |
| Bir çentik, sivilce kadar falan. | Open Subtitles | انبعاج ، طعجة صغيرة |
| Evet, bu hurdanın içinde ufak tefek sağlam kalan yerler de olmuştur herhâlde. | Open Subtitles | متأكّد من وجود انبعاج بسيط في مكان ما من هذه الفوضى |