| Bana rüşvet teklif etme. Bu hayatım boyunca beklediğim savaştı. | Open Subtitles | لا تعرضى على أى رشوة أنها المعركة التى انتظرتها طول حياتى |
| Benim beklediğim kişi, aşka susayan kişi. Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | المرأة اللتي انتظرتها المرأة العاشقة للحب مثلي |
| Benimde beklediğim buydu. | Open Subtitles | فهي المَهمَّة التي لطالما انتظرتها طويلاً. |
| Hayır, bekleyemem. Mutlu olmak için çok uzun bir zaman bekledim. Onu kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | لا، لا يمكنني الانتظار، لقد كانت هي السعادة التي انتظرتها طويلاً، سأفقدها إن انتظرتُ أطول |
| Seni tüm hayatım boyunca bekledim ve bunu itiraf etmekten utanmıyorum. | Open Subtitles | انت المرأة الوحيدة التي انتظرتها في حياتي. ولست خجلا من قول هذا. أرجوكي ... |
| - Hayır. Onu aradım. İki saatten fazla onu bekledim. | Open Subtitles | لقد بحثت عنها انتظرتها لمدة ساعتين |
| Bunu 4 yıldır bekliyordum, Meera. | Open Subtitles | لقد انتظرتها أربع سنوات ميرا |
| Söylemek istediğim bu hayatım boyunca beklediğim bir fırsat. | Open Subtitles | أنا أعنى هذه هى الفرصة التى انتظرتها طوال حياتى |
| Şimdi, hayatım boyunca beklediğim kurşunu verin bana. | Open Subtitles | الآن ,أعطوني الرصاصة التي انتظرتها طوال حياتي |
| Benim için bu an 400 yıldır beklediğim bir an. | Open Subtitles | هذه اللحظة بالنسبة لى هى اللحظة التى لطالما انتظرتها لاربعمائة عام |
| Sonunda, hayatım boyunca beklediğim an geldi! | Open Subtitles | أخيراً، أتت اللحظة التي ! انتظرتها طوال حياتي |
| İçimden bir ses Denise'in tüm hayatım boyunca beklediğim kız olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | .. تعرفين انا انا حقاً اشعر كأن (دينيس) هي الفتاة التي انتظرتها طوال حياتي |
| Muhtemelen sen beklediğim diğer yarımsın. | Open Subtitles | 200)}ربما أنتِ 200)}اللتي لطالما انتظرتها |
| Muhtemelen sen beklediğim diğer yarımsın. | Open Subtitles | 200)}ربما أنتِ 200)}اللتي لطالما انتظرتها |
| Trenin kalkmasını bekledim. | Open Subtitles | لكني انتظرتها ترحل. |
| Öyle çok bekledim ki! | Open Subtitles | لقد انتظرتها طويلا |
| En azından 18 olana kadar bekledim. | Open Subtitles | انتظرتها حتى بلغت سن الرّشد |
| Neredeyse 1 saat onu bekledim. | Open Subtitles | انتظرتها لما يقرب على الساعة |
| O cadıyı öldürmenin yollarını hayal ederek üç ömür bekledim. | Open Subtitles | اذهب انتظرتها طوال عمري |
| Ama sonra ortaya çıkmadı. Bir süre bekledim. | Open Subtitles | انتظرتها لفترة لكنها لم تأتي |
| - Bu aramayı bir süredir bekliyordum. | Open Subtitles | انتظرتها منذ زمن |
| Onu evimizde bekliyordum. | Open Subtitles | انتظرتها فى منزلنا |