| Ne yaptı, karınca yuvasına mı oturdu? Şuna bakın. | Open Subtitles | ماذا فعل,اجلس على التل انظر اليه |
| Şuna bakın. Aile hayatının tam bir felaket olduğunu anlayacaksınız. | Open Subtitles | انظر اليه ستتصور ان حياة عائلته كارثية |
| Şu anda ona bakıyorum ve bir kırılma sesi duydum. Umarım omurgası değildir. | Open Subtitles | انا انظر اليه الان, لقد سمعت شيء يتحطم آمل الا يكون عاموده الفقري |
| Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok. Şu anda ona bakıyorum ve bana çok iyi görünüyor. | Open Subtitles | لا اعلم مالذي تتحد عنه انا انظر اليه الان, وهو يبدو بخير |
| baktığım anda dönmeye başlıyor. | Open Subtitles | وفى الوقت الذى انظر اليه يبداء فىالدوران. |
| Mutfakta yerdeyken ona bakmak da hoş. | Open Subtitles | لطيف ان انظر اليه عاريا في ارضية المطبخ, |
| Ona baksana, eğleniyor. | Open Subtitles | انظر اليه انه يمتع نفسه |
| Kafayı yedi.Ona bir bak. | Open Subtitles | استرخى , استرخى انه يهلع , انظر اليه انظر اليه |
| Bu fikri beğenmedim. Herif iğrenç biri. Baksana şuna. | Open Subtitles | هذه الفكرة لا تروق لي، هذا الرجل يبدو مخيفاً جداً يا صاح، انظر اليه |
| sevdim. Ona bak küçük mavi Rusya evi. | Open Subtitles | نعم احبه انظر اليه وهو في بيتة الروسي الصغير |
| Bu kesinlikle bir yetenek. Ona bir bakın! Yakalanmamak için, tam olarak ne yapması gerektiğini biliyor. | Open Subtitles | انها قدرة , انظر اليه انه يعرف تماما ماذا يفعل |
| Şuna bakın. Kör kütük sarhoş olmuş! | Open Subtitles | انظر اليه انه مقعد لعين |
| Şuna bakın. Bakın kim geldi. | Open Subtitles | انظر اليه انظر من هنا |
| Şuna bakın! | Open Subtitles | - انظر اليه انظر |
| Biliyorum! Biliyorum! Şu an tam da ona bakıyorum! | Open Subtitles | اعلم هذا ، اعلم هذا انا انظر اليه الآن |
| - Bakıyorsun, kes şunu, kes şunu. - ona bakıyorum. | Open Subtitles | أنتَ تنظر ، توقف ، توقف - سوف انظر اليه - |
| - Çünkü şu an onun evindeyim ve ona bakıyorum. | Open Subtitles | لاني في منزله وانا انظر اليه الان |
| Bir şey soracağım. Bu baktığım tam olarak nedir? Eski eşimin müzik grubu vardı. | Open Subtitles | لاعليك, لاعليك اخبريني عن هذا, مالذي انظر اليه هنا؟ |
| Her baktığım yerde bu saçmasapan, mutlu ilişkileriyle karşılaşmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتعين ان اتواجه بعلاقتهما السعيدة والسخيفة في كل مكان انظر اليه |
| Aslında bakmak istediğim bir şey daha var. | Open Subtitles | تعرفين ماذا؟ هناك شيئ واحد أريد أن انظر اليه |
| Ona baksana. | Open Subtitles | - انظر اليه - عليك ان تجربه |
| - Ona bir bak. | Open Subtitles | أعنى , انظر اليه |
| Baksana şuna. Bir şeyler anlatmak istiyor sanki. | Open Subtitles | اعني, انظر اليه كانه يريد ان يخبرنا شيأً لأن |
| Sadece uyku, Ona bak anestezi kapalı. | Open Subtitles | انظر اليه انه مستغرق في النوم نتيجة للإعياء وفقدان الحواس |
| Birincisi, Sayın Yargıç, Ona bir bakın. | Open Subtitles | حسناً, رقم واحد,سعادتك فقط انظر اليه |