| Kapını tamir ettir, güvenlik tut, yada erkek arkadaşından ayrıl. | Open Subtitles | أصلحي بابك، وظفي حارساً شخصياً، أو انفصلي عن صديقك. |
| Parayı al ve ondan ayrıl! | Open Subtitles | بعد أن تأخذي المال، انفصلي عنه |
| Babanın boşa ölmesine göz yumma ve Joo Won'un duygularını incitmeden ondan ayrıl. | Open Subtitles | لا تجعلي تضحية والدك بحياته تضيع هباءًا ولا تجرحي مشاعر "جي وون"، لذلك انفصلي عنه |
| -Bir adam sana böyle davranırsa... Ondan ayrılman gerekir falan filan. | Open Subtitles | بالنسبة لي إذا عاملك شخص هكذا - أنت انفصلي عنه , إلخ - |
| -Bir adam sana böyle davranırsa... Ondan ayrılman gerekir falan filan. | Open Subtitles | بالنسبة لي إذا عاملك شخص هكذا - أنت انفصلي عنه , إلخ - |
| Carlisle'dan ayrıl. | Open Subtitles | انفصلي عن كارلايل |
| Teddy'den ayrıl. Daha iyisini hak ediyorsun. | Open Subtitles | (انفصلي عن (تيدي أنت تستحقين أفضل منه |
| ayrıl, ayrılmalısın! | Open Subtitles | ! انفصلي ، يجب أن تنفصلا |