| Artık Gromek hakkında yalan söylediğini biliyorlarsa her an seni almaya gelebilirler. | Open Subtitles | الآن, وقد عرفوا انك كذبت بشأن جروميك فانت مُعرّض للأعتقال فى اى لحظة |
| Bana tekrar yalan söylediğini anladığımda sırf senin suratını görmek için geldim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد رؤية وجهك عندما أكتشف انك كذبت علي مجدداً |
| Telefon hattı hakkında yalan söylediğini ve bundan korktuğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف انك كذبت بشأن خط الهاتق وانت خائف بهذا الشأن |
| Eğer ona benim için yalan söylediğini anlarsa... | Open Subtitles | اذا لو اكتشفت انك كذبت .. عليها بخصوصي انا |
| Tekrar ben. Bana yalan söylediğine inanamıyorum. Sana güvenmiştim. | Open Subtitles | لا استطيع تصديق انك كذبت علي لقد وثقت بك |
| Bana yalan söylediğine inanamıyorum ya. | Open Subtitles | لا استطيع التصديق انك كذبت علي |
| Elini nasıl yaraladığın konusunda yalan söylediğini biliyorlar. | Open Subtitles | يعلمون انك كذبت بشأن يدك المجروحة |
| Bana yalan söylediğini biliyorum, Jeremy'i de biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك كذبت علي اعرف كل شيء عن جيرمي |
| - Anlamıyorsunuz. - Bize yalan söylediğini anlıyoruz. | Open Subtitles | انتم لا تفهمون نحن نفهم انك كذبت علينا |
| Güçlerin olduğu hakkında da yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | و اعلم انك كذبت حول امتلاكك القوى |
| yalan söylediğini öğrenirsem, sana çok ama çok kızgın olacağım. | Open Subtitles | إن اكتشفت انك كذبت سأكون غاضبة للغاية |
| Bu konuda yalan söylediğini de. | Open Subtitles | وايضا اعلم انك كذبت بشان هذا |
| Çünkü adın hakkında yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | لاني اعرف انك كذبت بشأن اسمك |
| Eğitimin hakkında yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف انك كذبت بشأن تدريبك |
| Jack ile gizli işler çevirmeyeceğin hakkında yalan söylediğini mi? | Open Subtitles | انك كذبت عندما قلت انك لم تكن تنوي ان تفعل اي شئ تحت الطاولة مع (جاك)؟ |