| Birisi için sabahlığının cebinde küçük dolu bir silah taşımak oldukça tehlikeli bir alışkanlık olsa gerek. | Open Subtitles | انها عادة خطيرة العبث مع يد مليئة بالزخيرة فى جيب ردائه |
| Çünkü sen genç bir adamsın, o yüzden. Kötü bir alışkanlık bu. | Open Subtitles | لانك شاب صغير هذا لماذا انها عادة سيئة لدخول بها |
| Sinir bozucu bir alışkanlık. | Open Subtitles | عندما اكون في صف الإنتظار و أماكن أخرى انها عادة |
| Geriye dönüp bakmak kötü bir alışkanlıktır. | Open Subtitles | انها عادة سيئة النظر الى الخلف |
| Bence çok kötü bir alışkanlıktır. | Open Subtitles | انها عادة مقززة. |
| Bu sadece eski bir alışkanlık. Nefes almak gibi. | Open Subtitles | انها عادة قديمة لدي مثل التنفس تماما |
| Benimle beraber çalışmaya başladıktan sonra kazandığı bir alışkanlık. | Open Subtitles | انها عادة له منذ ان بدأنا العمل معاً |
| Bunları kullananların onlara isim vermesi duygusal bir alışkanlık... | Open Subtitles | حسناً ، انها عادة عاطفيه ان للذبابه دموع تطلق عليها الذبابه بعد... |
| Birayla soda, bırakması zor bir alışkanlık. | Open Subtitles | انها عادة قديمه أنا أتناول الصودا |
| Benimle beraber çalışmaya başladıktan sonra kazandığı bir alışkanlık. | Open Subtitles | انها عادة له منذ ان بدأنا العمل معاً |
| Çok kötü bir alışkanlık çünkü. | Open Subtitles | انها عادة مثيرة للاشمئزاز |
| - Hayır, kesinlikle. - Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | لا , مطلقا - انها عادة قديمة - |
| - Hayır, kesinlikle. - Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | لا , مطلقا - انها عادة قديمة - |
| Bırakılması zor bir alışkanlık. | Open Subtitles | انها عادة يصعب كسرها. |
| - Hayır, kesinlikle. - Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | لا , مطلقا - انها عادة قديمة - |
| Sigara içmemelisiniz. Kötü bir alışkanlık. | Open Subtitles | يجب أن لا تدخن انها عادة سيئة |
| Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | انها عادة قديمة |