"انها مسألة وقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • an meselesi
        
    • Zaten geçici
        
    Bütün bunun için yeterince parası yok. Sadece an meselesi. Open Subtitles و ليس لديها المال الكافي لها لذا انها مسألة وقت
    O zaman Longie'nin yakalanması sadece an meselesi. Open Subtitles اذن انها مسألة وقت قبل ان يتم القبض على لونج
    Birilerinin bunu fark etmesi an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت فقط قبل أن يرى شخص آخر هذا الاستثمار
    Soruların söylentiye, söylentilerin de toplu paniğe dönüşmesi an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت قبل ان تنطلق الاشاعات والاشاعات تعنى الرعب الجماعى
    Zaten geçici. Open Subtitles انها مسألة وقت على أي حال.
    Zaten geçici dedim. Open Subtitles قلت انها مسألة وقت.
    Kendisine başka bir kurban bulması sadece an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت قبل ان يجد لنفسه ضحية جديدة
    Bu adamları öldürdü ve sanırım gerçekten öldürmek istediği kişiye dönmesi sadece an meselesi. Open Subtitles لقد قتلت هؤلاء الرجال وأظن انها مسألة وقت قبل ان تجد طريقها نحو الشخص
    Kendini güvende hissedip evine yakın yerlerde öldürmeye başlaması an meselesi. Open Subtitles أظن انها مسألة وقت قبل أن يصبح مرتاحا و يبدأ بالقتل بقرب منزله
    Diğerlerinin savunmamızı geçmek için bir yol bulmaları an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت قبل أن يجد الآخرين طريقة لعبور دفاعاتنا أعرف.
    Başarıya ulaşması an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت حتى تصبحو مشهورين وناجحين
    Daha dün gece sevdiğin herkesin ölmesinin an meselesi olduğunu kendin söyledin. Open Subtitles ليلة أمس أنت قلت انك تعرف انها مسألة وقت فحسب حتى يموت كل شخصٌ تحبه
    Ancak, artık karşılıklı düşman olduğunuza göre.... ...ikinizin de de mahvolması sadece bir an meselesi. Open Subtitles لكن الأن بما أنكما قلبتما على بعضكما انها مسألة وقت حتى تدمران بعضكما
    Kızların, kendilerini sana sunmaya başlamaları an meselesi. Open Subtitles انظر , أعلم انها مسألة وقت قبل أن يبدأن الفتيات برمي أنفسهن عليك
    İlerlemeye başladıkları an, her şeyi batırırlar çünkü onlar özlerinde batacaklarının an meselesi olduğunu düşünürler. Open Subtitles عندما يبدأون بصنع التقدم يفشلون لأنهم فى اعماقهم يظنون انها مسألة وقت الى ان يفشلوا
    Bu insanların beni yakalaması an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت فحسب قبل أن يتمكنوا من امساكي
    Sally'nin el yazısı sonuçlarını alması an meselesi sonra işim biter, Shawn, biter! Open Subtitles انت تعلم انها مسألة وقت قبل ان يحصل سالي ع نتائج خط اليد و انا انتهيت شون انتهيت
    Güney Afrika'nın ayağa kalkması artık an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت قبل أن ترى جنوب أفريقيا النور وأنتم تعلمون ماذا يقولون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more