| Buradalar. İnsanlar. Şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | انهم هنا الآن,هؤلاء القوم, لقد حان الوقت الآن |
| Buradalar, oradalar, tahmin etmek imkansız. | Open Subtitles | انهم هنا ، وانهم هناك ، من المستحيل التنبؤ |
| - Daniel, Geldiler, Buradalar! | Open Subtitles | دانيال, انهم هم.. انهم هنا بيتي, اخرجي من هناك.. |
| Buraya eğlenmeye Geldiler ve neden poker olmasın diye düşünüyorlardır. | Open Subtitles | عن الفخ الذي يسيران اليه انهم هنا ليستمتعا بوقتهما كما يتصوران |
| Onlar burada, Nazarene' nin doğduğu yerde, İngiltere' deler. | Open Subtitles | انهم هنا فى أنجلترا من أجل ميلاد النصرانى |
| Buralarda bir yerdeler. Kemiklerimde hissediyorum onları. | Open Subtitles | انهم هنا فى مكان ما يمكننى ان اشعر بهم فى عظامى |
| Hartland'ın iyiliği için Burada olduklarına gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً انهم هنا من اجل صالح "هارت لاند"؟ |
| Onlar sadece kaçaklara bir ders olsun diye Buradalar. | Open Subtitles | انهم هنا لمساعدتي في اعطاء عبرة لهؤلاء المنشقين |
| - Ama bombaları bulmamıza yardım etmek için Buradalar. | Open Subtitles | انهم هنا فقط ليساعدونا فى العثور على هذه المتفجرات |
| Zar zor nefes alıyor. - Acile götür o zaman. - Yasadışı olarak Buradalar. | Open Subtitles | فلتأخذيها الى الطوارئ أذاً انهم هنا بطريقة غير شرعية |
| Bizim için burada değiller. Bunun için Buradalar. | Open Subtitles | أنهم لسيوا هنا لأجلنا , انهم هنا لأجل ذلك |
| Buradalar. Birileri geldi. Bu bir zaman meselesi bebeğim. | Open Subtitles | سام و سام , انهم هنا , احدهم هنا مالذي يجري؟ |
| Buradalar, kraliçeler, oylarınıza ihtiyaçları var. | Open Subtitles | انهم هنا, انهم الملكات انهم بحاجة لاصواتكم |
| Buradalar. Kaçmak için zamanın yok, o yüzden sesini çıkarma. | Open Subtitles | مرحبا انهم هنا ليس لديك وقت لتخرج لذلك لاتصدر صوت فحسب |
| - Evet, sadece seni korumaya Geldiler. | Open Subtitles | ..نحن انهم هنا فقط.. لحمايتك كل شيئ على مايرام |
| Buraya ayılardan balık çalan kartalları çekmeye Geldiler, ama şimdi ayıları bulmaya odaklandılar. | Open Subtitles | انهم هنا لتصوير النسور التي تقوم بسرقة السمك من الدببة, ولكن الآن انها الدببة التي تركز على العقل. |
| - Geldiler! - Harika, bizi direk merkeze götürebilirler! | Open Subtitles | انهم هنا يُمْكِنُ أَنْ يَأْخذونا |
| Hastaneden Geldiler. Yardım etmek için. | Open Subtitles | انهم من مشفى انهم هنا كي يساعدوا |
| Millet daha ciddi problemlerimiz var, Onlar burada bizimle birlikte, | Open Subtitles | لدينا مشكلة اكبر انهم هنا معنا |
| Onlar burada tek başlarına, toplumdan uzaklaşmışlar | Open Subtitles | انهم هنا وحده، المهمشة من المجتمع. |
| Tamam, yan sokaklara bakıyorum. Buralarda bir yerde olmalılar. | Open Subtitles | حسناً ، سوف ابحث فى الشوارع الفرعيه انهم هنا بمكان ما |
| - Burada olduklarına eminiz. | Open Subtitles | نحن علي يقين انهم هنا بالفعل |
| Çocukların iyiliği için Burada olduklarını anlayamıyor musun? | Open Subtitles | لاكن لن اكلمه انهم هنا لمصلحة الاطفال الا ترى؟ |