Onda aynı kara büyünün ve kötülük için potansiyelin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انهُ كانَ لديهِ نفس السحر المظلم ونفس الإنتماء إلى الشر |
Bu sembol'le ilgili beni huzursuz eden bir şeylerin olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | اعلمُ انهُ كانَ هناكَ شئ حول الرمزِ الذي ضايقني |
Ona neşteri gösterdiğimde benimkinde bir sembol eksik olmasına rağmen 3 sembol olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | عندما اريتهُ القطعة علم انهُ كانَ هناكَ ثلاثة رموز ، وخاصتي كانَ ينقصهُ واحد |
Belki hep aramızda bir şey yokken daha fazla bir şeyler olduğunu düşünmüşsündür. | Open Subtitles | ربما ظننتِ دائماً انهُ كانَ هناكَ المزيد ولم يكن هناكَ شئ |
Onun her zaman kanunlarla sorunu olduğunu düşündüm, ama o asla konuşmak istemedi ben de sormamayı öğrendim. | Open Subtitles | إفترضتُ دائماً انهُ كانَ لديهِ مشاكل معَ القانون لكنهُ لم يرد التحدثَ عن هذا ابداً |
Bana ailemi mahveden şeyin cadılığın kötü yanı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد اخبرتني انهُ كانَ شر السحر الذي دمرَ عائلتي |
Hislerini çözmekte zorluk çektiğini ve düşünmek için zamana ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالَ انهُ كانَ في نزاعٍ معَ مشاعرهِ وإحتاجَ الوقتَ للتفكير |
Etrafta kaybolmuş bir halde tek başına dolaşıyordu ben de onun benim olduğunu düşündüm sonra da onu parka götürdüm bundan hoşlanacağını düşündüm sonra ona ilaç almaya gittim ve geri geldiğimde onu bulamadım. | Open Subtitles | لقد كانَ يتجول وحيداً ، ضائعاً وظننتُ انهُ كانَ إبني واخذتهُ إلى المنتزه |
Bunun ölümden bile beter olduğunu söyledi. | Open Subtitles | " لـ"هيذر بارنيس قالَ انهُ كانَ اسوأ من الموتِ |
Yani, benimle ciddi olduğunu o zaman anlamıştım çünkü seninle ne kadar gurur duyduğunu benimle paylaşmak istemişti. | Open Subtitles | اعني ، هكذا عرفتُ انهُ ...كانَ جدياً بشأني لأنهُ ارادَ ان يشاركَ مدى فخرهِ بكِ |
Bunun biraz şüpheli bir durum olduğunu düşünmediniz mi? | Open Subtitles | الم تظنَ انهُ كانَ مشبوهاً قليلاً؟ |
Doğru olmayacak kadar iyi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | اعلم انهُ كانَ جيداً جداً ليكونَ حقيقة |
...onun hayatta olduğunu öğrenmiş. | Open Subtitles | "في "كوريا الجنوبية يقولُ انهُ كانَ حياً |
Josh'ın yaşadığını söyleyen bir kaynağı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت انهُ كانَ لديها مصدر يقولُ انّ "جوش" على قيد الحياة |
Ben sadece onun kötü biri olduğunu düşünmek istemedim çünkü benim de kötü biri olduğuma inanmak istemedim. | Open Subtitles | ...لم ارد فقط ان اظنَ انهُ كانَ شخصاً فظيعاً ...لأنني لم ارد ان اصدقَ انني كذلكَ ، ايضاً |
Annemin arkadaşı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال انهُ كانَ صديقاً مع امي |
Hep Blackwell'e biraz vurgun olduğunu düşünmüşümdür ama sanırım bundan fazlası var. | Open Subtitles | (اتعلمين ، لطالما ظننت انكِ تكرهينَ عائلة (بلاكويل لكن اعتقد انهُ كانَ اكثر من هذا |
- Bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لا اعلم انهُ كانَ بهذا السوء |
Burada olduğunu nereden biliyordun? | Open Subtitles | وكيفَ علمتَ انهُ كانَ هنا؟ |
Onun çıldırmış olduğunu söylerlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا انهُ كانَ مجنوناً |