| Tarikatın kurtarılan eski üyeleri Seth'in büyü gücüne sahip olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | أتباعه من الطائفه يقولون انه لديه قوى سحريه |
| Tüm gezegenlerini savunabilme yeteneğine sahip olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | قيل انه لديه القدرة عن الدفاع عن الكوكب بأكملة |
| Şef Malley ile son birkaç saat içerisinde defalarca görüştüm ve bizim tam desteğimize sahip olduğunu açıkça belirttim. | Open Subtitles | تحدثت مع الضابط مالي عدة مرات خلال الساعات القليلة الماضية وبينت له بكل وضوح انه لديه دعمنا الكامل |
| Dürüst ol, onun bize liderlik edecek vasfa sahip olduğunu mu düşündün? | Open Subtitles | هل تعتقد بصراحة انه لديه الحق لان يقودنا؟ |