| Bu aynı virüs Namibia'da binlerce kişiyi öldüren o virüs. | Open Subtitles | انه نفس الفيروس الذي... أودى بحياة آلاف الأشخاص في ناميبيا. |
| Hayır, görünüşe göre, Bu aynı kişi Kinlaw ve Tiel adında iki beyefendiyi vurarak öldürmüş. | Open Subtitles | لا,هذا لا يبدو انه نفس الشخص الذي اطلق النار وقتل رجلين يدعيان كينلاو وتيل |
| Chandu! Bu aynı, efendim | Open Subtitles | تشارلي تشاندو انه نفس الشّيء، سيدي |
| Cab Calloway için bateri çaldığım zamanlarda kullandığım ritmin aynısı bu. | Open Subtitles | انه نفس النغمة التي استعملها عندما كنت أطبل لسيارة أجرة كولواي |
| Daha önce tespit ettiğiniz voltaj düşüklüğünün aynısı. | Open Subtitles | انه نفس شكل الطاقة كما في الانخفاضات التي عزلتها سابقاً |
| - Aynı adam olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد من انه نفس الرجل؟ |
| - Marc, Bu aynı kapıya çıkar. | Open Subtitles | انه نفس الشيء حسنا.. |
| Hayır, Bu aynı şey. | Open Subtitles | لا انه نفس الشيء حاول مجددا |
| Bu aynı şey! | Open Subtitles | ! انه نفس الشيء |
| - Bu aynı silah. | Open Subtitles | - انه نفس المسدس. |
| - Bu aynı sembol. | Open Subtitles | - انه نفس الرمز |
| Bu aynı oğlan. | Open Subtitles | انه نفس الطفل |
| Maya'nın yıllar önceki fotoğraflarında bileğindeki damganın aynısı. | Open Subtitles | انه نفس الذي ان على يد مايا في هذه الصور قبل سنوات |
| Orada gördüğünüzün aynısı ama sadece 200 kat büyüğü. Ve size çok çabuk bir biçimde nasıl çalıştığını anlatacağım. | TED | انه نفس الشيء وكما ترون هناك -- إنه 200 مرة أكبر. وسوف أريكم بسرعة كبيرة كيف يعمل. |
| Olay yerindekinin aynısı. | Open Subtitles | يبدو انه نفس المسدس من مسرح الجريمة " العقرب " |
| Ordudaki eğitimlerinin aynısı. | Open Subtitles | انه نفس الشيء الذي يفعلونه الجيش. |
| Kocam öldükten sonra beni tedavi etmiştiniz, aynısı. | Open Subtitles | لقد عالجتني بعد وفاة زوجي انه نفس الشيء |
| - Aynı otobüs olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | - - كنت اعتقد انه نفس الحافلة؟ - |
| - Aynı bokun laciverti. | Open Subtitles | انه نفس اللعنة فقط بشكل مختلف |
| - Aynı şey. | Open Subtitles | - كلا، انه نفس الشيء. |