| Hayır, futbol takımında dış açık ve Çok yakışıklı. | Open Subtitles | لا , انه بمركز الـمُستقبـِل بفريق كرة القدم انه وسيم جداً |
| - Çok yakışıklı, sence de öyle değil mi? - İyi bir çocuk. | Open Subtitles | انه وسيم هل تعتقدين بأنه وسيم ؟ |
| Çok yakışıklı ve seksi biri olduğuna eminim. | Open Subtitles | من المفترض انه وسيم جدا |
| Çok tatlı değil mi, Gi? | Open Subtitles | انه وسيم صحيح جي؟ |
| Yani, o Çok tatlı ve samimi, ve... | Open Subtitles | .... انه وسيم ومخلص و |
| Haberlerde. Yakışıklı biri. | Open Subtitles | على التلفاز , انه وسيم |
| Mosha'yı dışarıda gördüm. Çok yakışıklı biri. - Gözleri biraz şaşı değil mi? | Open Subtitles | لقد شاهدت (موسه) بالخارج , انه وسيم جداً - أليس احول العينين قليلاً ؟ |
| Çok komik! O Çok yakışıklı görünüyor! | Open Subtitles | ظريف جدا ، انه وسيم جدا |
| Çok yakışıklı, kuvvetli, düzgün fizikli ve harika biri. | Open Subtitles | انه وسيم ورياضي ومثير وعظيم |
| Çok yakışıklı, birçok erkeğin olduğu gibi aptal yakışıklılardan değil. | Open Subtitles | انه وسيم 0 وليس من النوع |
| Ah, Çok yakışıklı! | Open Subtitles | لنذهب غداً , اتفقنا؟ انه وسيم للغاية! |
| Çok yakışıklı. | Open Subtitles | انه وسيم للغاية |
| Çok tatlı. | Open Subtitles | انه وسيم |
| Nefret edeceksiniz. Çok ukala. Çok tatlı. | Open Subtitles | واو انه وسيم |
| - Evet. - Yakışıklı biri. | Open Subtitles | نعم , انه وسيم |
| Yakışıklı biri. | Open Subtitles | انه وسيم جداً |