"انه يذهب" - Translation from Arabic to Turkish

• gidiyor
• gider

Ama sesi takip etmeye başladığımda birden başka bir yere gidiyor.
لكن عندما احاول ان اتعقب الصوت انه يذهب الى مكان اخر

Birisi çocuğu kaçırdı. Onun peşinden gidiyor. Ne yapmalıyım?
شخص ما اخذ الطفله انه يذهب خلفهم,ماذا افعل؟

Kurbanlarını bulmak için sence buralara mı gidiyor?
اتظنون انه يذهب لهذه الأماكن ليجد ضحاياه؟

Hemen her gün Potomac Parkı'na gidiyor.
انه يذهب في تمشيته تقريبا كل يوم في حديقة بوتوناك

Plaja takım elbise ve kravatla gider o. Haydi, gidelim.
انه يذهب الى الشاطىء ببدله وربطه عنق ، هيا نذهب من هنا

Her gün okuldan sonra oraya gidiyor ve 18:00'de dükkan kapanana kadar kalıyor.
انه يذهب هناك كل يوم بعد المدرسة و هو لا يغادر حتى يغلق المتجر الساعة 6: 00

Sabah işe gidiyor ve ben bütün gün çocuklarla evdeyim.
انه يذهب للعمل، وأنا مع الأطفال طوال اليوم.

Gelip gidiyor. Sanırım daha fazla yemek yemem gerekiyor.
انه يذهب ويأتى , ربما فقط انا بحاجة للنوم

Sinemaya gidiyor ve kitap okuyor.
انه يذهب لصالات السينما كثيرا و يقرأ

Keyifli yaşayın.Zaman akıp gidiyor, gerçekten.
استمتعوا بالوقت انه يذهب بعيدا

Öksürüğü diyorsunuz. Evet, gelip gidiyor öyle.
اوه السعال , نعم , انه يذهب ويأتي

Hayır, hayır İA toplantılarına gidiyor.
لا لا انه يذهب الى اجتماع المدمنين

Evet. Her gün atölyeye gidiyor.
نعم , انه يذهب كل يوم الى الاستوديو

K.S.A.C.'ye gidiyor.
أه، لا شيء. لا. انه يذهب لجامعة K.S.A.C.

Başarılı insanların gittiği yöne gidiyor.
انه يذهب الى اماكن الناس الذين فعلوها

Artık her gün buluşmaya gidiyor.
نعم , انه يذهب الى الجلسات كل يوم

- gidiyor. - Vardığın zaman ara!
ـ انه يذهب ـ اتصل بي عندما تكون هناك

Hollis'e gidiyor. Buluşacağım kişi o.
انه يذهب للجامعه هذا هو الذي سأقابله

Ayda bir kere ders vermek için Johns Hopkins'e gidiyor.
انه يذهب الى " جون هوبكنز مرة في الشهر ليلقي محاضره.

Her gün kulübe gider, ofisine değil.
انه يذهب الى النادي كل يوم وليس الى مكتبه