| Kurban 123, Lawless, Anubis Evreni. | Open Subtitles | الضحيه رقم 123, لاوليس,. من الكون انوبيس |
| - Bu gördüğüm üçüncü. - Sence Anubis'te daha kaç tane var? | Open Subtitles | هذا ثالث واحد رايته كم تعتقد انوبيس لديه؟ |
| Anubis Jonas Quinn'in hafızasını taradığında bulmuş olmalı. | Open Subtitles | من الؤاكد ان انوبيس عرف عندما فحص عقل جونس |
| Eğer Anubis bir işçi asker üretmek için tasarıma sahiptiyse, bu bilgi yapbozun son parçası olmuştur. | Open Subtitles | اذا انوبيس لديه اى مخططات عن صنع هذا الجندى هذه المعلومات سوف تكون القطعة الاخيره من اللغز |
| Anubis'in planlarını içermese bile, filosunun hareketlerine ait bilgi edinebiliriz. | Open Subtitles | حتى لو لم تحتوى على خطط انوبيس فد نكون قادرين على جمع معلومات على حركة اسطوله |
| Bazı kötü haberlerimiz var, efendim. Anubis'in bu yeni süper askerlerden kurulmuş koca bir ordusu var. | Open Subtitles | لدى اخبار سيئة انوبيس لديه جيش من المحاربين الجدد |
| Onun adı Anubis, Mısır'ın ölüler tanrısı. | Open Subtitles | يدعى انوبيس ملك الموت عند المصريين القدماء |
| Ona yardım etmek için bir şeyler yapmalıyız. Aklıma tek gelen Anubis'in mezarına dönmek. | Open Subtitles | نعم لذا يجب ان نساعده فلنرجع لمقبره انوبيس |
| O 'Neill Anubis'in filosunu Eskiler'in karakolundaki silahlarla savuşturdu. | Open Subtitles | كولونيل أونيل إستطاع صد أسطول انوبيس مستخدماً السلاح من قاعدة القدماء الأماميه |
| Bu fotoğrafta Anubis(ölüler) Tanrısı Ra'nın(Güneş Tanrısı) botu ile dünyaya yelken açmış. | Open Subtitles | هذا يدل على الالهة انوبيس انها تقود الاله "راع" الى العالم السفلي |
| Anubis'ten dışarı çıktı. Sonuçları gördüm. | Open Subtitles | كان قد بدأ في الخروج في انوبيس رايت النتائج |
| Buradaki saklama kaplarına bakarak, Anubis kraliçenin binlerce Goa'uld doğurmasını istiyor olmalı. | Open Subtitles | اذا حكمنا من خلال عدد الاحواض فى هذه الحجرة انوبيس كان يخطّط أن يكون لديه ملكة لآلاف بيضة جواولد . |
| Sanırım Anubis'in karargahı bu tarafta. | Open Subtitles | أعتقد أرباع انوبيس فى هذا الطريق |
| Sen dedin ki, Anubis kısmen yükselmiş biri, ki, Eskiler onu bizim varoluş seviyemize geri göndermeye çalışmışlar, fakat başaramamışlar, ve şimdi o iki arada bir yerde sıkışmış. | Open Subtitles | قلت ان * انوبيس * رقى جزئياً و القدماء حاولوا ارساله مره اخرى الى عالمنا لكنهم فشلوا و هو الأن محاصر فى النصف |
| Sizin de kabul ettiğiniz gibi, Anubis'e yapacak olduğumuz tuzak için onları konumlandırmamızın zamanıdır, lordum. | Open Subtitles | إنه الوقت لنحركهم داخل مواقعهم لتجهيز * الكمين لـ * انوبيس كما اتفقت على ذلك , سيدى |
| Belli ki biz Anubis'le eşleşemeyiz, ama Abydoslular bu sefer bize yardım edecekler. | Open Subtitles | * من الواضح أننا لا نطابق قوه * انوبيس لكن من الواضح * الأبدونيان * سيدعمونا فى هذا الأمر |
| Eğer Dr Jackson haklıysa, Anubis bulmadan o Göz'ü bulmalıyız. | Open Subtitles | إذا كان الدكتور * جاكسون * على حق فيجب أن نجد * هذه العين قبل أن يجدها * انوبيس |
| Geçit odasını savunamadık. Anubis Yıldız Geçidi'ni açtı,... | Open Subtitles | لم نستطع السيطره على غرفه البوابه * انوبيس * اتصل بـ * بوابه النجوم * |
| - Ne? Anubis'le bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | قمت بإتفاق مع * انوبيس * تسلم العين تذهبون احرار |
| Düşünebildiğimiz tek şey Anubis'in Daniel ile olan anlaşmasına uymadığı. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الممكن إفتراضه أن * انوبيس * لم يفى * بإتفاقه مع * دانيال |