"ان تجلس" - Translation from Arabic to Turkish

    • oturup
        
    • otur
        
    • oturmalısın
        
    • oturun
        
    • oturmak
        
    • oturmanı
        
    • oturman gerek
        
    Şu kutulardan birinin üzerine oturup işime karışmanız nasıl olur? Open Subtitles هل يمكنك ان تجلس فوق احدى الصناديق ولا تتدخل ؟
    Seni vurmaya çalışan bir kadınla oturup kokteyl içmek istiyorsun. Open Subtitles تريد ان تجلس وتسمتع بالكوكتيل مع أمراة حاولت قتلك ؟
    Karının, beyni dağıtılmış bir kocayla daha mutlu olacağını düşünmüyorsan, şu kaldırıma otur, ellerini başının üstüne koy ve ben memurlarla konuşana kadar kılını bile kıpırdatma. Open Subtitles فكر بزوجتك انها ستصبح زوجة لرجل ميت. انا اريدك ان تجلس علي سيارتك و تضع يديك علي راسك ولا تفعل شىء حتى اتكلم مع الضابط.
    Burda diyorki, bir lokantadayken kenarlarda oturmalısın. Open Subtitles تقول عندما تكون فى مطعم يجب ان تجلس فى الجانب
    Buyurun oturun. Oturmasanız da olur ama. Open Subtitles تستطيع ان تجلس ان اردت, لاتحتاج للتفكير
    Bay Kelson sizi az sonra kabul edecek. oturmak istemez misiniz? Open Subtitles سيقابلك السيد كيلسون فى لحظات, هل لك ان تجلس ؟
    Bu masada oturmanı ve meşgul görünmeni istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تجلس على هذا المكتب و تتصرف كأنك مشغول
    Rex oturman gerek. Sana bir şey gösterebilir miyim? Open Subtitles يجب ان تجلس هل استطيع ان اريك شيئاً؟
    Ama sen en iyisi oturup ye çünkü soğuyunca bir şeye benzemez. Open Subtitles لكن , يجب ان تجلس وتأكل لانه لن يكون جيد عندما يبرد.
    Nasıl öylece oturup hiçbir şey söylemezsin? Open Subtitles كيف يمكنك ان تجلس هكذا كاللـــــــــــــوح
    Ziyaret edeceğim kadın, bütün gün oturup benimle konuşmak ister, fakat pencereden seni gösterip beni beklediğini söylersem, beni daha çabuk bırakır. Open Subtitles وهذه المراة التى سوف اراها ستريد ان تجلس وتتحدث معى طوال اليوم ولكن اذا استطعت ان اشير لك من النافذة واخبرها انك تنتظر
    Bu şehrin bütün aciz insanları ile beraber... yaşamak isteyip de gaddarca öldürülenlerle beraber, burada yüzsüzce oturup... ölmek istiyorsun, ve bunu yapamıyor musun? Open Subtitles بين كل هؤلاء الفقراء فى المدينة من يريد فقط ان يعيش ويقتل قتلة بشعة انت لا يجب ان تجلس هنا
    Ali, oturur musun. Lütfen otur. Open Subtitles على هل من الممكن ان تجلس من فضلك اجلس
    - Gidip yerine otur! Open Subtitles ماذا ؟ يجب ان تجلس , لا ايها الحكم
    İstediğin yere otur adamım, Neden? Open Subtitles اجلس فى اى مكان تريد ان تجلس فيه لماذا؟
    Yok, dudaklarına sen oturmalısın demek istedim. Open Subtitles كلا , لقد قصدتك انت ان تجلس عليها
    Yemek yerken her zaman oturmalısın. Open Subtitles عليك دائماً ان تجلس وانت تأكل
    Jai, arkadaşlarınla oturmalısın. Open Subtitles جاي يجب ان تجلس مع اصدقائك
    Elbette. Şöyle oturun lütfen? Open Subtitles هل لك ان تجلس ؟
    Acayip ağır olacak. Görelim bakalım uçakta kucağında.., ...koca kutuyla oturmak nasıl hissettirecek. Open Subtitles سيكون ثقيل جدا لنرى هل ستحب ان تجلس في الطائره..
    Şimdi, eğer bunun ikimizin arasında kalmasını istiyorsan, ...sana geri dönüp oturmanı ve bana biraz parmak tavuk ısmarlamanı öneririm. Open Subtitles اذا اردت ان يبقى هذا بيننا اقترح ان تجلس وتطلب لي اصابع دجاج
    - Pekala, sanırım oturman gerek. Open Subtitles -أعتقد انك بحاجة الى ان تجلس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more