| Diyor ki: "Çok eşlilik birden çok eşinin olması demek." | Open Subtitles | هكذا قال :"تعدد الزوجات هو ان تحظى بالعديد من الزوجات"! |
| İki kolun olması daha iyidir, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | من الأفضل ان تحظى بكلتا ذراعيك، الا توافقني؟ |
| Affedersin. Annenin yakınında olması tuhaf bir durum mu? | Open Subtitles | أوه أنا أسفة , هل من الغريب ان تحظى بأمك قريباً منك ؟ |
| Evde tekrar bu enerjinin olması çok hoş. | Open Subtitles | نعم انه امر جميل ان تحظى بهذه الطاقة في المنزل |
| Aileni her gördüğümde aslında sana bir gün daha sahip olabileceklerini bileceğim. | Open Subtitles | كل يوم ارى عائلتك اقول لنفسي بأنك يمكنك ان تحظى بيومًا اخر |
| Olaylara objektif bakacak birinin yanında olması iyi olur. | Open Subtitles | من الجيد ان تحظى بنظرة موضوعية معك |
| Benim dünyamda ölümü düşünebilmen için önce yaşamaya değer bir hayatın olması gerekir. | Open Subtitles | .... رفي عالمي , يجب ان تحظى بحياة ناجحة ذات معنى قبل أن تفكر بالموت |
| - Daha fazla kadın enerjisi olması harika. | Open Subtitles | - جيد ان تحظى بهذه الطاقة النسائية. |
| Sophie'nin çocuk sahibi olması mümkün mü? | Open Subtitles | هل من الممكن ان تحظى (صوفي) بطفل؟ |
| Böylece onun aşkına sahip olamayınca Ruth'un sahip olmasını da engelledin. | Open Subtitles | لذا, اردت التأكد, ان لم يكن لديك الفرصة لتحظى بحبه فلا يجب ان تحظى به روث ايضا |
| - Hey, patron! sahip olup olacağın en iyi korumalarız biz. | Open Subtitles | نحن افضل وكلاء دعارة يمكن ان تحظى بهم على الاطلاق |
| Bizden kurtulursa Emily'e tamamen sahip olabilir. | Open Subtitles | تتخلص منآ،وبعدها يمكنها ان تحظى بايميلي لوحدها |