"ان ترى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmelisin
        
    • görmeliydin
        
    • görmek
        
    • görebilirsin
        
    • Gördüğünüz
        
    • görüyorsunuz
        
    • gördüğün
        
    • görmelisiniz
        
    • görüyor
        
    • görürsün
        
    • göremezsin
        
    • görebiliyorsunuz
        
    Şöminedeki alevin saçlarındaki yansımasını görmelisin. Open Subtitles يجب ان ترى الطريقه التى النار تضئ بها شعرك
    O çocukların yüz ifadelerini bir görmeliydin Bana sanki beni tanıyorlarmış gibi bakıyorlardı Open Subtitles كان عليك ان ترى وجوه هؤلاء الاطفال نظروا لى و كأنهم يعرفونى بالفعل
    Charlie'yi görmek istiyorsan Cadılar Bayramı partisi verip yeğenini davet etmene gerek yok. Open Subtitles اذا اردتى ان ترى شارلى ثانية لاتقيمى حفله هالويين وقومى بدعوة ابن اخيه
    Jeoloji okuduğunda, geçmişte neler olduğunu görebilirsin. Ve müthiş değişimler vardı. TED وعندما تدرس الجيولوجيا .. يمكنك ان ترى ماذا حدث في الماضي .. وكيف ان هناك تغيرات رائعة تحدث من حولنا ..
    Aslına bakarsanız, onlar dünyadaki en yangın dirençli bitkilerdir, ve burada Gördüğünüz gibi bunların hepsi yanmış gibi gözüküyor. Open Subtitles في الواقع ، انهم أكثر النباتات مقاومة للحريق على وجه الأرض و يمكنك ان ترى هنا، هذا يبدو مُحْرَق.
    Ve aynı zamanda, oradaki videoyu görüyorsunuz. TED لكن في نفس الوقت تستطيع ان ترى الفيديو هناك
    Hastalığın ateşten dolayı rüya gördüğün noktaya ilerlemiş miydi? Open Subtitles هل وصلت بكَ الحالة ان ترى احلاماً قد حصلت لك سابقاً؟
    İlişkinize yeniden romantizmi eklemenin... yalnızca sizin elinizde olduğunu görmelisiniz. Open Subtitles يمكن ان ترى, الامر فعلا راجع لك.. لاعادة الرومانسية الى علاقتك.
    44'lük Magnum kadının kukusuna neler yapabileceğini görmelisin. Open Subtitles يجب ان ترى ما سيفعلة الماجنوم.. 44 بفرج امرأة.
    44'lük Magnum kadının kukusuna neler yapabileceğini görmelisin. Open Subtitles يجب ان ترى ما سيفعلة الماجنوم.. 44 بفرج امرأة.
    Bu ev pis değil. Sen benim evi görmelisin. Gördüm. Open Subtitles هذا المنزل في فوضى, يجب عليك ان ترى منزلي
    Bunu görmeliydin. Yani harikaydı. Open Subtitles كان عليك ان ترى ذلك أَعْني، لقد كان رائع.
    Geçen sefer kızkardeşini getirdi. Sallantıyı o zaman görmeliydin. Open Subtitles آخر مره احضرت اختها كان يجب ان ترى الاضاءة حينها
    Bu sabah elektrikçiye yaptığını görmeliydin. Open Subtitles كان من المفروض ان ترى الطريقة التى كان يتحدث بها مع الكهربائى فى الصباح
    Eski bir dostun desteğini görmek çok güzel. Seni desteklemeye gelmedim. Open Subtitles ـ من الجميل ان ترى صديق يساندك ـ لم آتي لأساندك
    Gerçek bir uçuk tip görmek istiyorsan iki hafta içinde gör beni. Open Subtitles اذا كنت تريد ان ترى مسخا حقيقيا تحقق مني في غضون اسبوعين
    Eğer bir kuyu derinse gündüz gözüyle bile içinde bir yıldız görebilirsin. Open Subtitles اذا كان البئر عميقا فانت تستطيع ان ترى نجمة فيه حتى اوقات الظهيرة
    Diğer tarafında Gördüğünüz gibi sekiz tane odacık var burda minik bebek istiridyeler kalıyor ve akımla besleniyorlar. TED يمكنك ان ترى الدوائر ثمانية على الجانب المحار المضيف الطفل ، و إطعامهم بالقوة.
    görüyorsunuz, yukarıdan da bu aşağıdaki alıcıya ışık geliyor. TED و تستطيع فقط ان ترى حتى الضوء من السقف يأتي لهذا المستقبل
    Biliyor musun, gördüğün gibi ben pek zarif değilim. Open Subtitles سوف أخبرك... يمكنك ان ترى انا لست رشيق..
    Gelecek, Bay Weed. Bu adamı oyun sırasında görmelisiniz. Open Subtitles سيكون هنا سيد ويد يجب ان ترى ذلك الرجل في الحقيقة
    Forklifti görüyor musun? Open Subtitles هل يمكنك ان ترى الرافعه الشوكيه ؟
    Ya her şeyin arkasında olan üzüntüyü görürsün ya da onu uzak tutmayı seçersin. Open Subtitles اما ان ترى الحزن الذي يتواجد وراء كل شيء او تقرر ان لا تبالي بكل هذا
    Sen temiz değilsin. Temizlenmeden Tanrı'yı göremezsin. Open Subtitles أنت لست صافيا لن تستطيع ان ترى الرب مالم تكن صافيا
    Ama ışık ışınını göremiyor olmanız çok tuhaf, sadece size çarpanı görebiliyorsunuz. TED ولكن من الغريب أنك لن يمكنك رؤية شعاع الضوء ، يمكنك ان ترى فقط ما يسقط عليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more