| Lütfen, ona yardım etmelisiniz. | Open Subtitles | أرجوك يجب ان تساعده الطبيب هوليداى ليس من شأنى |
| Şimdi imparatorluk karşısında düştüğü zor durumda ona yardım etmenizi istiyor. | Open Subtitles | الان يطلب منك ان تساعده فى كفاحه ضد الامبراطورية |
| Ben arabamı çekerim, sen de ona yardım et. | Open Subtitles | سأحرّك سيارتي الآن لكن اريدك ان تساعده على النهوض |
| Peki ya Noah için ona yardımcı olan onu sabırlı ve sakin yapan ilaçlar varsa. | Open Subtitles | ماذا لو كان هناك أدوية لنوح يمكن ان تساعده علي الصبر والإحتمال. |
| Eğer babamın panzehiri nasıl yaptığını öğrenirsek ona yardımcı olabiliriz. | Open Subtitles | لو عرفنا كيف يصنع الأب المضاد. يمكن ان تساعده. |
| Yaşaması için ona yardımcı olmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تساعده لإستعادة حياته. |
| Gideceği yolda melekler yardımcısı olsun sağ salim geri dönsün ve bizleri kurtarsın. | Open Subtitles | وان تجعل الملائكة تنير طريقه وندعوك ان تساعده ليعيد اخوتنا الينا |
| Gideceği yolda melekler yardımcısı olsun sağ salim geri dönsün ve bizleri kurtarsın. | Open Subtitles | وان تجعل الملائكة تنير طريقه وندعوك ان تساعده ليعيد اخوتنا الينا |
| Aman Tanrım! ona yardım eder misiniz? | Open Subtitles | يا الهي هل يمكن ان تساعده في هذا |
| ona yardım edemezsin. Sana izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا تستطيع ان تساعده لن نسمح لك بذلك |
| ona yardım edersen minnettâr olurum. | Open Subtitles | انا ممتنه اذا كنت يمكن ان تساعده |
| Bir şeyler yapmalısın. ona yardım etmeli ve buradan kovmalısın. | Open Subtitles | عليك ان تفعل شيئاً عليك ان تساعده |
| Çok meşgul. ona yardım etmelisin. | Open Subtitles | انه مشغول للغاية يجب ان تساعده. |