| Beni durdurmak istiyorsan tetiği çekmek zorundasın. | Open Subtitles | توقفنى ان تريد كنت اذا لكن الزناد على تضغط ان عليك |
| Bunları tekrar yapıştırabileceğini hiç sanmam, bunların parasını ödemek zorundasın. | Open Subtitles | لا اعتقد انك قادر على ..صمغها اعتقد ان عليك ان تدفع ثمنها |
| Bunları tekrar yapıştırabileceğini hiç sanmam, bunların parasını ödemek zorundasın. | Open Subtitles | لا اعتقد انك قادر على ..صمغها اعتقد ان عليك ان تدفع ثمنها |
| Düşündüm de bence sen... Şey yapmak zorundasın... South Pacific'ten fırlamış gibi konuşmak istemiyorum ama "Bir rüyan olmalı". | Open Subtitles | اعتقد ان عليك بعد هذا ان تكون كالمحيط الهاديء , يجب ان يكون لديك حلم |
| Neden potansiyelin olan her şeyden kazanç sağlamak zorundasın ki? | Open Subtitles | ؟ انا لا اقول ان عليك جني المال منها الا تشتاق اليها؟ |
| Ama babamın da o bankacıyı beğenmemesini sağlamak zorundasın. | Open Subtitles | الايحب من تتاكد ان عليك لكن ايضا البورصه موظف ابى |
| Sanırım gitmek zorundasın çünkü bilekliğin yanıp sönmeye başladı. | Open Subtitles | أعتقد ان عليك العودة لمنزلك لأن جهاز التعقب في كالحلك بدأ يصفر |
| - Yani elindekiyle yetinmek zorundasın. | Open Subtitles | لا انا "حسنا الذي الامر مع تتعامل ان عليك اذن عليه انت |
| Bir şeyler almak için bir şeyler kaybetmek zorundasın. | Open Subtitles | شئ على لتحصل شئ تفقد ان عليك |
| Üzgünüm ama bence zorundasın. | Open Subtitles | أنا آسف، لكن أظن ان عليك ذلك |