| Bu dairede yaşayan Joey adlı büyük bir aktör olduğunu duydum. | Open Subtitles | أصلى سمعت ان فيه ممثل كبير اسمه جوى عايش فى الشقة دى |
| Biliyor musun, sayfaları okurken bir şeyler olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | أنا عرفت برضه ان فيه حاجة غلط لما قرأت النص بتاع الاختبار |
| Her neyse, ben... telefonumda birkaç cevapsız arama olduğunu farkettim, ve, şey, Bunlardan bir tanesini-- senin yaptığını düşündüm. | Open Subtitles | ااه المهم لاحظت ان فيه مكالمات فائتة في جوالي و ما كنت ادري اذا |
| Uçuş puanlarını arttırmanın mutlaka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | انا كنت دائم متأكد ان فيه طريقة لتحويل العداد الى موزون |
| Vay, çok havalı olmalı! Annem, Afrika'da çok siyah insan olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | امي تقول ان فيه ناس سود بأفريقيا |
| Hepimiz, bazı çocukların o dağda, kampta olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ...ان فيه شلة ورعان كاشتين على ذاك الجبل ما نقدر نسوي شي الا اذا لقيناهم وأنقذناهم |
| Bana yardım edeceğin başka bir yol olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انت عارف ان فيه مهرب تانى ساعدنى |
| Oh, karımı ayarttığı için onu öldürdükten sonra çocuk golü attığında, bir şeyler olduğunu anladım. | Open Subtitles | أنا عرفت ان فيه حاجة غلط ...لما الولد جاب جون الفوز بعد ماقتلته لانه نام مع مراتى |
| Bilmiyorum bana bir kuş Bu işin düşündüğünden daha derin bir mesele olduğunu söyledi. | Open Subtitles | العصفوره قالتلي ان فيه سبب للخناقه دي |
| Burayı havaya uçurma be çocuk! Eşantiyon kurabiyeler veren bir kurabiye dükkanı var burada. | Open Subtitles | يا فتى لا تفجر هذا المبنى ان فيه عينات كعك مجانية |