|   Lane bunu istiyorsa açmak için planı olduğuna emin olabilirsin.   | Open Subtitles |    إذا لين يريد ذلك، يمكنك الرهان ان لديه خطة لفتحه.   | 
|   Birleşik Devletleri potansiyel tehlikeye atacak bilgileri olduğuna inanıyoruz.   | Open Subtitles |    نحن نعتقد ان لديه معرفة ربما تشكل خطراً محتملاً على امن الولايات المتحدة   | 
|   Birleşik Devletleri potansiyel tehlikeye atacak bilgisi olduğuna inanıyoruz.   | Open Subtitles |    هو يعتقد ان لديه معرفة من المحتمل ان تكون خطيرة على الولايات المتحدة   | 
|   Buralardaki geç kalmış değişiklikleri yapabilecek yeteneğe sahip olduğunu kanıtlara erdirmiş birisi.   | Open Subtitles |    شخص أثبت ان لديه القدرة اللازمة لاحداث تغييرات حقيقية في هذا المنصب   | 
|   Ama kalbi nerede? Bu evin bir insan vücuduna sahip olduğunu var saymak olur. O zaman bu planlarda bize yardımcı olacak bir şeyler vardır.   | Open Subtitles |    فلنفترض ان لديه بنية انسان كيف ستساعدنا هذه المخططات؟   | 
|   Birleşik Devletleri potansiyel tehlikeye atacak bilgileri olduğuna inanıyoruz.   | Open Subtitles |    نحن نعتقد ان لديه معرفة من المحتمل تشكل خطراً على الولايات المتحدة   | 
|   Silah seçiminden yola çıkarak silahlar konusunda tecrübeli olduğuna inanıyoruz.   | Open Subtitles |    بسبب اختياره لهذا النوع من الاسلحة نظن ان لديه خبرة بالمسدسات   | 
|   Bu hikayeyi bütün şehre yaydı ama tek bir şirket bile bunun bir dava olduğuna inanmadı.   | Open Subtitles |    لقد اخذ قصته في جميع انحاء المدينة وليس هناك اي مؤسسة تعتقد ان لديه قضيه   | 
|   Ona ilaç verdiğine göre hastanın nörolojik bulgusu olduğuna sanırım hiç şüphen yok.   | Open Subtitles |    افترض انك خدرت المريض لأنك متأكد تماما ان لديه حالة عصبية؟   | 
|   Çok hızlı bir bilgisayarı olduğuna eminim.   | Open Subtitles |    أنا متأكد ان لديه جهاز كومبيوتر سريع جداً   | 
|   Üzerinde uyuşturucu olduğuna bahse girerim, şimdi onu yakalamazsak, hiç yakalayamayız.   | Open Subtitles |    اؤكد لكم ان لديه مخدرات واذا لم نمسك يه الان لن نمسك به ابدا   | 
|   İnsanların niye onun gizemli güçleri olduğuna inandığı belli.   | Open Subtitles |    بوسعك ان ترى لم ظن الناس ان لديه قوًى سحرية   | 
|   Bu şehrin duvarları arasında, güvenli bir limanları olduğuna inanıyorum.   | Open Subtitles |    انا اعتقد ان لديه مخبأ آمن في المدينة   | 
|   Bu şehrin duvarları arasında, güvenli bir limanları olduğuna inanıyorum.   | Open Subtitles |    انا اعتقد ان لديه مخبأ آمن في المدينة   | 
|   Beyninde sorun olduğuna gerçekten inanıyor musunuz?   | Open Subtitles |    - لا- هل تصدقين حقا ان لديه حالة بدماغه؟   | 
|   Uzun bir düşman listesi olduğuna eminim.   | Open Subtitles |    متأكد من ان لديه قائمة كبيرة من الأعداء   | 
|   Baban yeterince sahip olduğunu düşünmüyor muydu?   | Open Subtitles |    اذن ماذا , ابيك لم يظن ان لديه الكفاية ؟   | 
|   Bugün Glendale'deki en geniş alna sahip olduğunu iddia eden biriyle görüşeceğim.   | Open Subtitles |    اليوم، سأقوم بمقابلة رجل و الذى يدعى (ان لديه اكبر جبين فى (جلينديل   |