| Görüş belirtmeme izin verirsen, Kaptan güzel bir kadını gemide taciz etmeden bırakamayız. | Open Subtitles | لوسمحت لي تدخلي سكيبر لايمكن ان نترك امرأة جميلة مثلهاعلى السفينة بدون تحرش |
| Hadi Niles. Babamı onunla daha fazla yalnız bırakamayız. Eminim çok iyi gidiyordur. | Open Subtitles | ـ لا نستطيع ان نترك ابي لوحده معها ـ انا متاكد انه يبلي حسنا |
| Onu orada öylece bırakamayız. Onun üzerinde çalışmalıyız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع ان نترك الساركوفيجس هناك يجب أن نفحصها و ندرسها |
| Belki de işin peşini bırakmalıyız, içimde kötü bir his var. | Open Subtitles | حسنا ربما علينا ان نترك ذلك لدي شعور سيء حول ذلك |
| Düşünüyorum da, belki kapının önünde hırsızın alması için bir miktar para bırakmalıyız. | Open Subtitles | ولذلك انا افكر باننا يجب ان نترك بعض المال عند عتبة المنزل لكى يأخذها اللص |
| Hımm, yağmurun içeriye girmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | حَسناً، نحن لا نَستطيعُ ان نترك المطرَ يهطل علي العمود |
| Şimdi insanların birbirlerini motive etmelerine izin vermeliyiz. | TED | الآن، نحن نحتاج ان نترك الناس يحفزون بعضهم البعض. |
| Joseph'ı burada bırakamayız. Dışarıda bir yerde sızmış olabilir... | Open Subtitles | لا نستطيع ان نترك جوزيف هنا لا بد انه بمكان ما |
| ...bitirene kadar asla bırakamayız! | Open Subtitles | نحن لا نستطيع ان نترك اللعبه حتى تنتهي كاملتً |
| Fakat efendim. Bütün baharatı bırakamayız | Open Subtitles | لكن ياسيدى لا نستطيع ان نترك كل هذا |
| Bununla birlikte, yaralı birini geride bırakamayız. | Open Subtitles | لايمكننا ان نترك شخصا ورائنا لانه مجروح . |
| Biliyorum, cesedi burada bırakamayız ama tüm gün de burada bekleyemeyiz. | Open Subtitles | اعنى انه لا يمكننا فقط ان نترك الجثة لكننا لا نسطيع البقاء هنا طوال اليوم العياد ستحتاجنا-- من بحق الجحيم تحسبين نفسك؟ |
| Cesedini geride bırakamayız. | Open Subtitles | لانستطيعُ ان نترك جُثته خلفنا. |
| İyi bir izlenim bırakmalıyız, yoksa işimiz bitti demektir. | Open Subtitles | علينا ان نترك أنطباعاً جيداً أو سينتهي أمرنا |
| Bu, şu anlama geliyor: uluslararası ilişkiler, küresel olaylar, Somali'deki kaos ortamı ya da Burma'da olup bitenler sizi ilgilendirmiyor demek ve bunları halletmeyi hükumetlere bırakmalıyız demek artık yeterli değil. | TED | والذي يعنيه هذا انه لايمكننا ان نقوم اليوم ان ما يحدث في العلاقات العالمية .. او الدبلوماسية او الفوضى في الصومال او ما يجري في بورما .. لا يعنينا او انه يتوجب ان نترك الامر للحكومة لكي تتعامل معه |
| Teşekkürler Martha, ama bunu profesyonellere bırakmalıyız. | Open Subtitles | شكرا, "مارثا", لكننا نفضل ان نترك هذا الموضوع للمتخصصون. |
| - Bir not bırakmalıyız. - Gelecek misin! | Open Subtitles | يجب ان نترك رسالة هل من الممكن ان نذهب |
| Onların kötülüklerinin ve terörün yayılmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | ببساطة لايمكن ان نترك هذا الشر والارهاب لينتشر لو سنخصص العمل العسكرى |
| Başımızda çözülmemiş bir cinayet kalmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع ان نترك جريمة غير محلولة على روئساءنا |
| Bu dünyayı yeniden yaratmak için geri döndüğümüz gibi buranın da bizi yeniden yaratmasına izin vermeliyiz. | Open Subtitles | كما جئنـا هنا لإعادة بناء هذا العالم علينا ان نترك هذا العالم يعيد بناءنا |
| Bunu polislerin halletmesine izin vermeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نترك الشرطة تتولى ذلك الآن |