| Buranın iyi olduğunu biliyor, ama bütün hayatı boyunca işiyle ilgilendi. | Open Subtitles | هو يعرف ان هذا المكان جيد ولكن كل حياته حول واجبه |
| Sana Buranın bir iş yeri olduğunu söylemiştim, burası özel hattın değil. | Open Subtitles | كم مرة علي إخباركم , ان هذا المكان مكان عمل وليس مكان للدردشة |
| Buranın müzeye döneceğini biliyorlardı, bari bir harita verselerdi. | Open Subtitles | ,ادراك ان هذا المكان سيصبح متحف ..ربما يمنحنونا خريطة له |
| O yerin kıymetli olduğunu biliyordum. O evde bir hazine var. | Open Subtitles | كنت أعرف ان هذا المكان يساوى شىء, يوجد كنز بهذا المنزل. |
| Yani O yerin, Gage'in öleceğini bildiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | تريد ان تخبرنى ان هذا المكان عرف ان غايج سيموت؟ |
| Bence Buranın yeniden düzenlenmesi gerek. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا المكان يمكن ان يستعمل مع قليل من التعديل |
| Sanırım ikimiz de Buranın daha küçük olmasını isterdik. | Open Subtitles | أعتقد بأن كلانا يتمنى لو ان هذا المكان أصفر أكثر |
| Birkaç günden sonra Buranın, en başta aklını kaybetmemiş olsan bile geri kazanacağın bir yer olmadığını öğrenmiştim. | Open Subtitles | بعد بضعة ايام عرفت ان هذا المكان لا يمكن لك استعاده رشدك فيه حتى لو كنت لم تفقده في المقام الاول |
| Buranın bir otel olarak kullanıldığını söylediler mi? | Open Subtitles | هل أخبروك ان هذا المكان كان يستعمل كفندق |
| Sanırım devlet Buranın var olduğunu unutmuş. | Open Subtitles | اعتقد ان حكومتنا نسيت ان هذا المكان موجود |
| Buranın yeni bir başlangıca hizmet etmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | اعنـي، من المفروض ان هذا المكان من اجل البداية الجديدة |
| Elimde bir vaka var ve Buranın hastam için iyi bir yer olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اجل ، انا اعمل في قضيةٍ ، و وظننتُ ان هذا المكان ربما يكونُ مكاناً جيداً لمريضي |
| Buranın evin olduğunu düşünmeye devam ediyorsun, bilirsin işte... | Open Subtitles | انت تفكر دائما ان هذا المكان هو منزلك,انت تعرف. |
| Dinle, Buranın çok iyi bir yer olmadığını biliyorum, ama yeni duvar kağıtları ve masa örtüleri ve gerçekten yemek yapabilen bir aşçı ile, burayı adam edebiliriz. | Open Subtitles | إسمعي , أعرف ان هذا المكان مٌزري لكن مع بعض ورق الحائط ومفارش الطاولات وطاهي يستطيع حقاً الطهو |
| Ama babam artık Buranın çok gösterişsiz olduğunu düşünüyor ve yalnızca dört mevsim kalıyor. | Open Subtitles | ولكن الان أبي يعتقد ان هذا المكان ريفي جداً وهو سيبقى هناك في الفصول الأربعة |
| Ee... Buranın ambiyansı cidden kötü mü sence? | Open Subtitles | هل تعتقدين ان هذا المكان به ارواح شريرة ؟ |
| Buranın seni rahatlatabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت ان هذا المكان قد يساعدك على الاسترخاء. |
| O yerin seni koruyacağını mı sanıyorsun, çünkü yapamaz. | Open Subtitles | هل تعتقدين ان هذا المكان سيحمييك؟ لأنه لا يستطيع? |