| Babamın ölmeden hemen bir mesaj kazıdığı bu duvar hâlâ sağlam duruyor. | Open Subtitles | هذا الحائط ما زال موجودا حيث حفر ابي الرسالة قبل ان يموت |
| Baban ölmeden önce sana bir ilişkisi olduğunu mu söyledi? | Open Subtitles | والدك اخبرك انه كانت لديه علاقة قبل ان يموت ؟ |
| Babam ölmeden önce ne üzerinde çalıştığını sana hiç söyledi mi? | Open Subtitles | هل تكلم معك والدي على ما كان يعمل قبل ان يموت |
| Mutier bayırına bakan ölür. | Open Subtitles | اي احد ممكن ان يموت اذا نظر الى جرف مويتر |
| Ne yani, Aidan sırf tarzı iyi değil diye mi ölmeli? | Open Subtitles | ماذا,انت تقول ان ايدين يجب ان يموت للححصول على نقاط مختلفة؟ |
| Ailemizin gözünde beni küçük düşürdüğü ve, beni haksız yere suçlayarak hayatımı mahvettiği için evet, kardeşim ölmeyi hak ediyor! | Open Subtitles | لقد جعلتنى سئ فى نظر والدينا لقد اتهمتنى زورا ، وتسببت فى تدمير حياتى ..نعم ، فاخى يستحق ان يموت |
| O ölmeden önce güneş gökyüzünü binlerce kez geçecek. | Open Subtitles | الشمس سوف تسطع في السماء الف مره قبل ان يموت |
| Şimdi devam edin ve birileri susuzluktan ölmeden, bizi evlendirin. | Open Subtitles | الآن استمر وزوجنا قبل ان يموت الناس عطشا |
| - ölmeden iki gün önce Dantes'e bir zarf verdi | Open Subtitles | بعد ذلك بيومين, قبل ان يموت سلم دانتيس مظروف |
| O zaman, odada ölmeden hemen önceki Peder Merrin'i hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | ذلك الوقت فى الغرفة حاولى ان تتذكرى الاب مارين قبل ان يموت |
| Hank Grinsky ölmeden önce 3 by-pass geçirdi. | Open Subtitles | هانك كرينسكي,لقد اجرى ثلاث عمليات لتغيير مجرى دمه قبل ان يموت |
| Sadece Telfer'ın ölmeden önce kendisine sattığı kopyanın orijinal olduğundan emin olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انة ببساطة يحاول اثبات صحة هذه النسخة النسخة التى باعها لة تيلفر قبل ان يموت |
| Sayın Belediye Başkanı ölmeden önce maden damarını gördüğünü iddia etmişti. | Open Subtitles | ميت كذالك المنجم. حَسناً، يا رئيس بلدية وقبل ان يموت |
| Beni engellemeye çalışan, Kim olursa olsun, ölür! | Open Subtitles | يجب ان تعلم مع من تعبث ؟ اى شخص ليس فى صفى يجب ان يموت |
| Piskopos veya rahip fark etmez, suçlu ölmeli. | Open Subtitles | الجانى يجب ان يموت حتى ولو كان أسقف أو كاهن. |
| Belki de canavar gibi yaşamaktansa... insan gibi ölmeyi tercih ediyor. | Open Subtitles | ربما فضل هذا علي ان يعيش كوحش0 درابا يفضل ان يموت كرجل0 |
| Eğer çıkarmazsak ölebilir. | Open Subtitles | هو يمكن ان يموت اذا لم نخرجها فى الوقت المناسب |
| Fedakârlıklar olabileceğini biliyordum, ama asla patronlarımın benden işimi kaybetmek istemiyorsam, babamın ölmesine izin vermemi isteyeceklerini düşünmemiştim. | Open Subtitles | كنت اعرف ان هناك تضحيات ولكنى لم افكر ابدا ان رؤسائى سيخبرونى اذا كنت اريد الاحتفاظ بوظيفتى لابد ان يموت والدى |
| Ölmediğinden emin olup onu anasından doğduğuna pişman edelim. | Open Subtitles | كل الأوامر اكدت انه لا يجب ان يموت و ايضا التأكد من ان يندم على اليوم الذي ولد فيه |
| Tek büyük pişmanlığım, onun, bizim rüyamızı yaşamamız için ölmüş olması. | Open Subtitles | و لكن عزائي الاكبر انه كان عليه ان يموت من اجل ان يعيش حلمنا |
| Yani çocuktan nefret etmiş olabilirim, ama Onun ölmesini istemedim. | Open Subtitles | الآن,ربما كرهت ذلك الفتى ولكننى لم اريده ان يموت. |
| Bu manken ölecekse, onu neden subay yapmıyorsun? - General olsun. | Open Subtitles | انتظر لحظه , لو كان على هذا الكيس الكئيب ان يموت فلماذا لا نجعله ضابطا ؟ |
| Artık kimsenin ölmesi gerekmiyor, doğru mu? | Open Subtitles | ولايجب على احد أخر ان يموت, صحيح؟ |