| Tamam, bak, bu araca çok özel ilgi göstermeni istiyorum. | Open Subtitles | حسنا أسمع اريدك ان تعطى اهتماما خاصا لتلك السيارة حسنا؟ |
| Evet, senle ilgili şikayet edebilecğim tek şey bana ilgi göstermemen. | Open Subtitles | صحيح، فقط لأتذمّر منك لأنّك لا تولي اهتماما على الإطلاق لي |
| Bu tür şeylere mutlaka ilgi göstermeyi severim, zira kendi şirketimizi de aslında böyle finanse etmiştik, ve oldukça da iyi gitti. | TED | أود أن أولي اهتماما لهذه لأن هذه هي كيفية تمويل الشركة أصلاً، ولقد ذهب جيداً جداً. |
| Ama eğer dikkat çekmek istiyorsan, bu onu elde etmenin bir yolu değil. | Open Subtitles | لكن، إذا شعرتِ بأنك تحتاجين اهتماما أكثر فهذه ليست الطريقة لتحصلي على ذلك |
| Olamaz, Edi ile Büdü geliyor. Onları dikkate almayın, Bay Poirot. | Open Subtitles | هذه دوتى وباتى ,لاتعيرهم اهتماما سيد بوارو |
| Orada yazanlara çok aldırış etmesen iyi olur aslında. | Open Subtitles | بصراحة،عليك أن لا تصبي اهتماما كبيرا لما هو مذكور في تلك الكتب |
| King, Price'ın götündeki sivilce olamasa da umurumda değil. | Open Subtitles | انا لا اعط اهتماما اذا قام بالبصق على مؤخرة برايس |
| Sizi çılgınlıktan uzak tutma konusunda daha çok endişeliyim. | Open Subtitles | أنا أكثر اهتماما حفظ لكم 458 00: 26: 35،000 |
| Şiddet dolu, hasta bir toplumun içinden çıkıp, geliyorsunuz, ondan sonra da, cemaatimizin görülecek bunca güzelliği varken, tüm dikkatinizi, sınırlarımızı korumak için kullandığımız silahlara çevirmenin, normal olduğunu zannediyorsunuz. | Open Subtitles | تعال هنا من المرضى ، مجتمع عنيف، فمن الطبيعي الوحيد الذي هل سيكون أقل اهتماما في جمال مجتمعنا من في البنادق التي نستخدمها لحماية الحدود. |
| Aynı şeye bakarken aramızda müşterek bir ilgi odağı oluştu. Ve son olarak da sosyal olarak aktarılan takdiri de algıladı. | TED | كان هناك اهتماما مشتركا يبحث في نفس الشئ نوعا ما، ويتعرف بتعزيزات تواصل إجتماعي في نهاية المطاف. |
| Bana ilgi duyduğunuz için... ne kadar mutlu olduğumu... söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك أنني مسرور لأنك أبديت اهتماما بي |
| Yıllardır bana ilgi gösteren ilk adam ve deli yılışık bir cüce. | Open Subtitles | أول رجل يبدي اهتماما بي منذ سنوات. ليتضح بأنني مطاردة من قزم مجنون. |
| Çeçen terör örgütüne, sağlıksız bir ilgi gösteren bir adamın güvenini kazanmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | محاولةً كسب ثقة رجل أبدى اهتماما مريبا بإحدى الجماعات الإرهابية الشيشانية |
| Bana ilgi gösteren tek öğretmen sensin ve ve ben bunu berbat ettim. | Open Subtitles | أنت المعلمة الوحيدة التي اعطتني اهتماما وانا خربت الأمر تماما |
| Düşünüyorum da, YiJung tutulduğu bir kıza ilgi gösterir... | Open Subtitles | هذا ماافكر فيه الان.. يي جونغ ابلى اهتماما بالفتاة التي كان يلتصق بها |
| En küçük bir ilgi gösterdiğin tek bir kızın adını söyle bana. | Open Subtitles | اذكر اسم فتاة واحدة منحتها و لو اهتماما صغيرا منك |
| Kern'in araştırmalarına ilgi duyan birisi için diyelim. | Open Subtitles | دعنا فقط نقول انه شخص يولي اهتماما ببحث كارين |
| Ve sizden, resmin ortasındaki üç küçük çatala özellikle dikkat etmenizi istiyorum. | TED | وأريدكم أن تبدوا اهتماما خاصا بهذه الشوكات الثلاث الصغيرة في منتصف هذه الصورة. |
| Hayır. bazen kaşınıyorlardı ama son zamanlara kadar hiç dikkat etmiyordum. | Open Subtitles | رقم فهي مزعجة في بعض الأحيان ولكني لم تولي اهتماما لهم حتى الآونة الأخيرة. |
| Şey sen de beni pek dikkate almıyorsun. - Mesajlaşıyorsun. - BART PİSLİĞİN TEKİ! | Open Subtitles | حسنٌ، أنت لا تولي اهتماما إليّ - أنتِ تتبادلين الرسائل - |
| Senin gibilereyse kimse aldırış etmez. | Open Subtitles | لا احد يعيرهم اهتماما |
| Bu umurumda bile olmaz. | Open Subtitles | ما كان بمقدورى الا ابدى اهتماما |
| Kim olmadığın konusunda daha endişeliyim. | Open Subtitles | انا أكثر اهتماما حول الشخص الذي لست عليه |
| Sizden kanıtlara dikkatle bakmanızı isteyeceğim ve sizden kanıtlara bütün dikkatinizi vermenizi istiyorum müvekkilim Eric O'Bannon'ın suç işlemediğini ortaya koyan kanıtlara. | Open Subtitles | سأطلب منكم أن تنظروا بشكل وثيق إلى الأدلة وأريدكم أن تعيروا اهتماما وثيقا للأدلة لأن الأدلة ستبرهن عن أن موكلي (إيريك أوبانون) لم يرتكب أي جريمة |