| Evet, Billy Miles ve Peggy O'Dell'i tedavi ediyorum. | Open Subtitles | نعم,اعالج امييل بيلي و بيجي اوديل كل المرضى يعشون مدة طويلة |
| Peggy O'Dell tekerlikli sandalyeye mahkumdu ama o kamyonunun önüne koştu. | Open Subtitles | بيجي اوديل ربطت في كرسي معوقين لكنها ركضت امام شاحنة |
| Peggy O'Dell, saat 9:00'da öldü. Tam da bizim 9 dakika kaybettiğimiz zamana denk geliyor. | Open Subtitles | بيجي اوديل قتلت حوالي 9 وتلك كانت هي 9 دقائق التي اضعناها في الطريق السريع |
| "Odile, onayını aldıktan sonra reklam panolarına asılmak üzere göndereceğim." | Open Subtitles | الإعلان ينتظر موافقتكِ يا (اوديل) ثم يصبح جاهزاً ليذهب إلى وكالات الدعاية |
| Sadece bir ay değil Odile, mavi bir ay. | Open Subtitles | ليس مُجرد قمر, يا (اوديل) إنه قمر أزرق |
| Odile arıyor. Selam Odile. | Open Subtitles | إنها (اوديل) |
| O çocuk Peggy O'Dell'i öldürmüş olablir. | Open Subtitles | ذلك الطفل قد يقتل بيجي اوديل انا لا اعتقد هذا |
| Clifton çeteye, Evander O'Dell tarafından alındı. | Open Subtitles | أثارَ المُستأجرين في أتجاه كليفتون اوديل ايفاندر |
| Evander O'Dell, ...Delacorte Kuleleri'nde terör estiren adam. | Open Subtitles | ايفاندر اوديل الارهابي في أبراج الدايكوت |
| Evander O'Dell, Clifton'ı kullanarak seni çeteye dahil etmek mi istiyordu? | Open Subtitles | لذا تم استخدام ايفاندر اوديل لتجنيدك كليفتون هم جلبوا لي |
| Herkes bütün bu suçların arkasında Evander O'Dell'in olduğunu biliyor. | Open Subtitles | يعلم الجميع ايفاندر اوديل وراء الجرائِم كُلها |
| Bir kadındı. Peggy O'Dell'in öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | المراة التي قالت بان بيجي اوديل قتل |
| Peggy O'Dell'in saati, saat 9'u birkaç dakika geçerken durmuş. | Open Subtitles | ساعة بيجي اوديل توقفت دقيقتان بعد 9 |