| Bu akşam saat altı civarı Osaka'dan geçeceğiz. | Open Subtitles | سنمر بمدينة اوساكا في حوالي السادسة مساء |
| Telgrafımızı almışsa o saatte Osaka İstasyonunda olur. | Open Subtitles | إذا وصلته رسالتنا سوف يكون في محطة اوساكا |
| Yalan söylüyor. Osaka mavnasında kayıkçıydı. | Open Subtitles | انة كاذب.لقد كَانَ مراكبي على مركب زبالة في اوساكا. |
| İki geceliğine, Osaka'ya konser için gidecektik. | Open Subtitles | لقد كنا سنذهب الى اوساكا لقضاء ليلتين لحضور حفلة موسيقية |
| Kyoto'dan yarım saatte Osaka ve Nara'ya gidebilirsin. | Open Subtitles | ..ساعة من كيوتو ..تستطيع الذهاب الى اوساكا او نارا |
| Kunio sen gerçekten birşeysin eğer gerçekten maksadın bunlarsa hemen Osaka'ya gideceğim ve Toyotomi'nin fikrini alacağım. | Open Subtitles | كونيو أنت حقا شيء إذا كانت تلك حقا نواياك اذا سَأَذْهبُ الآن إلى اوساكا |
| Kunio sen gerçekten birşeysin eğer gerçekten maksadın bunlarsa hemen Osaka'ya gideceğim ve Toyotomi'nin fikrini alacağım. | Open Subtitles | كونيو أنت حقا شيء إذا كانت تلك حقا نواياك اذا سَأَذْهبُ الآن إلى اوساكا |
| Osaka polisi çevreyi koruyor, hedefi yerinde vurmalıyız. | Open Subtitles | لدينا دعم شرطة اوساكا بتغطية المنطقه لكن رهاننا الأفضل ان نطيح بالهدف بموقعه |
| Japon polisi Sato'nun Osaka'daki evini izliyormuş. | Open Subtitles | الشرطة اليابانية كانت تراقب سكن ساتو في اوساكا لشهور |
| Nereye giderse gitsin, Londra, Kiev, Osaka insanlar ölüyor. | Open Subtitles | كل مكان يذهب اليه لندن , كييف , اوساكا , الناس تموت |
| Hakkında fazla şey bilmiyoruz ama onu Londra'da bir bombaya, Kiev'de isyana Osaka'daki bir apartman yangınına bağladık. | Open Subtitles | لا نعلم الكثير عنه ولكننا ربطناه بالتفجير في لندن وبالشغب في كييف واحراق مبني في اوساكا , كل ذلك في السنه الماضية |
| Annem rahatsızlandığı için Osaka'da inmişler. | Open Subtitles | تقول انهم توقفوا في اوساكا لان امي تعبت |
| Bunu Osaka'da özel olarak yaptırdım. | Open Subtitles | تم تصنيعها خصيصاً لي في اوساكا |
| Endişelenmeyin, bu "lav" sadece bizim sponsorumuz Osaka Portakal Gazozu tarafından yapılmış bir gazoz. | Open Subtitles | لا تقلق ، تلك "اللافا" ، كانت فقط عصير برتقال مصنوعة من قبل راعينا قلق عصير برتقال اوساكا |
| Osaka Kalesi için verilen mücadelenin sonrası. | Open Subtitles | هذا بعد القتال من اجل قلعة اوساكا |
| Aynı miktarda paranın geçen hafta Osaka'daki yakuza katliamı için Ozunu Klanı'na ödendiği söyleniyordu. | Open Subtitles | نفس المبلغ الذي تقاضاته عشيرة "الاوزنو" للقيام بالمذبحة "التي حدثت الأسبوع السابق في "اوساكا |
| Londra, Washington ve Osaka'dan bu adamın etiketlendiği raporlar aldım. | Open Subtitles | "لقد حصلت على تقارير من "لندن" ، "واشنطن و"اوساكا" ، كلها تخص هذا الفتي |
| Osaka'da Shelburne'ü araştırıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت في اوساكا اتعقب شيلبرون |
| Keizo, Osaka'da karşılayacak sizi. | Open Subtitles | سيلقاكم كيزو في اوساكا ايضاً |
| Seni hiç unutmayacağım. Osaka'ya gelirsen beni ara. | Open Subtitles | لن أنساكي (إتصلي بي إذا أتيتِ إلى (اوساكا |