| Asıl endişelenmen gereken bu bir kilo kokaini Pablo'ya nasıl teslim edeceğim." | Open Subtitles | ما يجب ان تقلقى منة هو كيف اوصل هذا الكوكايين الى بابلو |
| Denize açıldıktan sonra tekneyi Endonezya'ya teslim etmeliyim işverenim aynı zamanda tekne sahibi. | Open Subtitles | اوصل ان علي يجب الرحلة هذه بعد اندونيسيا الى القارب على ما شخص وساعدني السيارة هذه وأقرضني |
| Leydi Catherine'e de özürlerimi ilet, Fitzwilliam. | Open Subtitles | اوصل اعتذاراتي الى السيده كاثرين، فيتزويليام. |
| Üstçavuş, bu insanları belirlenen bölgelere götür. | Open Subtitles | اوصل هؤلاء القوم يا سيرجنت للأماكن المخصصه |
| Saif'i Adams House Oteli'ne götürmem gerekiyor. | Open Subtitles | أسمع يجب ان اوصل سيف الى فندق ادامز هاوس |
| Bu kağıtları Kate Thomas'a mı götürmemi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريد مني ان اوصل هذه الاوراق الى كيت توماس ؟ |
| Onun motivasyon hikayesi beni öylesine etkiledi ki "Bana Ulaş" kitabını okudum. | Open Subtitles | حيث أن قصته التحفيزية ألهمتني شخصياً لأقوم بقراءة كتاب "اوصل إلي |
| Ama lütfen Hanna'ya iyi dileklerimi iletin. Tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | من فضلك اوصل لهانا تحياتي , سعيد للقائك |
| Bir mesaj iletmem gerekiyor. | Open Subtitles | تعرفين .. احتاج ان اوصل رسالة للخارج |
| Bunu Lord Choi'nin oğluna mı iletmemi istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريدني ان اوصل هذه الي بيت ابن النبيل تشوي ؟ |
| "Bedava benzin kuponu, bunu size teslim etmeliyim." | Open Subtitles | بسبب عدم دفع الفواتير كان يجب ان اوصل اليك هذه الملاحظة |
| Bu resimleri teslim etmek şu an tek düşüncem. | Open Subtitles | حتى اوصل تلك اللوحات هذه هى الشىء الوحيد الذى اهتم به |
| Bir dosyayı almam ya da teslim etmem gerekirse koridorun sonuna gidip kendim yapıyorum. | Open Subtitles | ان اردت ان احمل او اوصل ملف امشي لنهاية الرواق بنفسي |
| Malları benim teslim etmemi istedi ama bunun bir tuzak olabileceğinden şüphelendim. | Open Subtitles | أرادني أن اوصل الشيء، لكنني كنت قلقاً من أن يكون فخاً، |
| O deli adama benden bir mesaj ilet. | Open Subtitles | حسنا , اوصل لذلك المجنون رساله مني |
| Öldüğümde lütfen Kevin'a saygılarımı ilet. | Open Subtitles | عندما اموت , اوصل لكيفن تحياتي |
| Bu mesajı ona ilet. | Open Subtitles | اوصل هذه الرسالة اليها |
| götür şu kuşu eve, evlat! | Open Subtitles | اوصل المركبة الى الارض ايها الرجل الذكي |
| İçerideki arkadaşıma Zombrex götürmem lazım. | Open Subtitles | أريد ان اوصل بعض الـ زومبراكس الى رجل موجود في الداخل |
| Benden her şeyi bırakmamı ve kasabanın diğer ucuna kek götürmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | اتريديني ان اترك كل شيء و اوصل كعك |
| "Ulaş Bana" kitabının yazan adam, Teddy Raymond. | Open Subtitles | تيدي رايموند" صاحب كتاب "اوصل إلي |
| Lütfen Bayan Hale'e geçmiş olsun dileklerimi iletin. | Open Subtitles | من فضلك اوصل بالغ اسفي للسيدة هال |
| Dinleyin, ona iletmem gereken çok önemli bir mesajım var. | Open Subtitles | اسمعوا ، علي ان اوصل له رسالة مهمة |
| Onlardan biri, utangaç olanı bir mesaj iletmemi söyledi. | Open Subtitles | احدهم رجل خجول، طلب مني أن اوصل رسالة |