"ايبن" - Translation from Arabic to Turkish

• Eben

Eben'in yalan söylemediğinden emin olmak için kalıp gelini görmeliyiz.
يجب علينا المكوث لرؤية العروس لنتأكد ان ايبن لا يكذب

Senden nefret eden Eben'e iyi davranıp beni dışlamaktan söz ediyorsun.
ستكون طيبا مع ايبن الذى يكرهك و تتحدث عن اطلاق سراحى

Eben içerde. Senin evin olduğunu söylemesen iyi olur.
ايبن بالداخل الافضل الا تقولى له انه بيتك

Simeon ve Peter cehenneme gitti. Eben onların izinde.
سيميون و بيتر ذهبا الى الجحيم و سيتبعهما ايبن

Eben'den 1 0 kat güçlü ve 50 kat çetin.
كنت أقوى من ايبن عشر مرات و أقسى منه خمسون مرة

Yapma, Eben. Seni mutlu edebilirim.
ليس عليك ان تفعل ذلك ايبن أستطيع أن أسعدك

Eben'in canı cehenneme, yeni bir oğlum oldu.
فليذهب ايبن الى الجحيم لقد رزقت بابن جديد

Anna, git Eben'e beş para etmez kardeşlerinin beş para etmez iki kadınla geldiğini söyle.
أنا ، اخبرى ايبن ان أخواه الرخيصان هنا مع امرأتان رخيصتان اخبريه ان يأتى للترحيب بهم

Eben, elimizden geleni yapıyoruz. Beklemeliyiz.
ايبن ، اننا نفعل ما فى وسعنا يجب ان ننتظر

"Öldüğünde çiftliğin benim olması için Eben'in gitmesini istiyorum." dedi.
قالت : اننى اريد ان يرحل ايبن حتى تصير المزرعة ملكى حين تموت

Yaşlılıktan olmalı. Umarım Eben çalışıyordur.
يبدو اننى أهرم بالتأكيد ايبن يعمل بالخارج

Kötü biri değilim Eben, düşmanıma karşı hariç.
لست سيئة ايبن الا فى مواجهة عدوى

Eben ve ben sürekli kavga ettik.
ايبن و انا كنا دائما نحارب و نحارب

Bu yüzden hep aklıma Eben geliyor.
و لهذا السبب كثيرا ما أفكر فى ايبن

Eben, gelmeyeceksin diye korku içinde oturuyordum.
ايبن ، اننى خائفة هنا الن تأتى ؟

Doğru değil Eben, doğru değil. Seni seviyorum.
ليس صحيحيا ايبن ليس صحيحا ، اننى احبك

Senden nefret ediyorum. Başından beri Eben'i sevdim.
أكرهك لقد أحببت ايبن منذ البداية

Eben'in oğlu olduğuna göre ölmesine sevindim.
اذا كان ابن ايبن ، فاننى سعيد لموته

Gitmene gerek yok. Eben onu çağırmaya gitti.
لا عليك ، لقد ذهب ايبن لاحضاره

Unutmayacağına söz verir misin, Eben?
انت تعد لكى تتذكر ، ايبن