| Bay iştah geliyor. Ve onun büyük bir EGO'su var. | Open Subtitles | سيأتي لنا احد المتذوقين وسيكون لديه ايجو كبير |
| EGO işini ve itibarını kaybetti. Fakat bütün bunlar onu hiç üzmedi. | Open Subtitles | وفقد ايجو عمله ومصداقيته ولكن لا تشعروا بالحزن لاجله |
| Anton EGO'nun acımasız eleştirileri sonucunda gerçekleşti. | Open Subtitles | بعد مراجعه من قبل ناقد الطعام الاول في فرنسا [انطون ايجو] |
| Anton EGO sadece bir müşteri. Hadi yemek yapalım. | Open Subtitles | انطون ايجو, ليس الا زبون اخر دعونا نطبخ |
| Usta EGO bunu cani Hun Dun'a karşı kullanmıştı! | Open Subtitles | المعلم ايجو استعلمه لمحاربه شي دن |
| Bakın bu EGO. | Open Subtitles | انطون ايجو هل هذا |
| Kafanı topla ve durumu değerlendir. EGO geliyor ve benim konsantre olmam lazım. | Open Subtitles | ايجو قادم, واحتاج الى التركيز |
| EGO geliyor. | Open Subtitles | اقصد ايجو سياتي, قادم |
| Bugün EGO'nun burada olmasını sebebi de o. | Open Subtitles | السبب في ان ايجو هناك بالخارج |
| Fakat bir şey söylemek istiyorum: Anton EGO geldi. | Open Subtitles | ايجو هنا - ايجو؟ |