| İşte Ace, konu imalathaneler olunca Max'in bir takım güven sorunları oluyor. | Open Subtitles | انظر,ايس,ماكس لديها بعض مشاكل الثقة عندما يتعلق الامر بالمصانع,لذلك نحن هنا اليوم |
| Hazır Ace kafasını sandalyenin götüne sokmuşken biz de sıvışalım. | Open Subtitles | دعنا نخرج خلسة,بينما راس ايس محشورة فى مؤخرة ذلك الكرسى |
| Bütün gece açıksın ha, Ace? | Open Subtitles | أوه , أنت تعمل طوال الليل أليس كذلك يا ايس ؟ |
| Jan Rabie, Uys Kriger, Andre Brink, Jack Cope, Eugene Maritz. | Open Subtitles | (جون ريبيا), (ايس كريجر), (آندري بيرنك) (جاك كوب) , (يوجين ماريتز) |
| Ace Ventura Darrow Hutz Junior Esquire. | Open Subtitles | ايس فنتورا هونتز دارو جونيور ، إنتظر ياسيدي |
| Ve benim Ace Frehley ise başka bir planetten gelmiş uzaylıymış. | Open Subtitles | و يفترض من ايس فريهلي أن يكون رائد فضاء من كوكب آخر |
| O, telefondaydı Ace ve kiminle konuştuğunu söylemek istemiyor. | Open Subtitles | لقد كانت تتحدث للتو على الهاتف , ايس و لا تريد أن تقول مع من تتحدث |
| İkinizi bir araya getirmemin sebebi, benim Ace'i alacak olmamdı. | Open Subtitles | كي اقدر ان احصل على ايس ليس من المفترض منه انه لا يزال يريد ان يسترجعها |
| hım, biz-ah, Ace'in memeli arkadaşı ah, bizi bekliyor da ve biz sadece bir merhaba diyelim demiştik. | Open Subtitles | صديقة ايس ذات الاثداء تتوقع حضورنا ونحن فقط اردنا ان نلقي التحية |
| Ace'i de geri istediğimi reddedemem. | Open Subtitles | انا لا اقدر ان انفي انني اريد حقا ان يعود ايس |
| İkinizi bir araya getirmemin sebebi, benim Ace'i alacak olmamdı. | Open Subtitles | هذا هو السبب الوحيد انني عرفتك عليها لكي يمكنني الحصول على ايس |
| Ben de Ace konusunda aynı şeyi yaşıyorum şu an Shoshanna. | Open Subtitles | انا امر بذات الشيئ الان شوشانا فيما يخص ايس |
| Ace şu an bana cinsel açıdan hazır olmadığını söylemeye çalışıyor ama birkaç gün sakinlikten sonra çıplak bir şekilde kapımızı çalacak. | Open Subtitles | ايس يحاول ان يخبرني انه ليس في مكان جنسي الأن لكن يوم واحد من تجاهل الاتصالات سوف يقرع بابنا الامامي عارياً |
| Yüz tanıma sistemi Grey'i, Newbury yolundaki Ace Kimya'ya girerken buldu. | Open Subtitles | جميع الحقوق، التعرف على الوجه فقط التقط رمادي اقتحام ايس الكيميائية الخناق على نيوبري الطريق. |
| Bir şey eksik, Lady Ace. | Open Subtitles | انها تحتاج الى شيء ما يا سيدة ايس |
| Uys Kriger Kral Lear gösteri için bu izinden istemiş ve reddedilmiş. | Open Subtitles | قدم (ايس) طلب إذن للإختلاط العرقي لإنتاج مسرحيّة "كنج لير" ورفض |
| Ben bu kitabımı Jack ve Uys'a armağan edeceğim, çünkü onlar olmasaydı bunların hiç biri olmazdı. | Open Subtitles | وقرّرت أن أهدي هذا الكتاب إلى (ايس) و(جاك) ولولاهما ما كان شيئاً من هذا سيحدث |
| Ev arkadaşım ve dostum, Uys Krige. | Open Subtitles | هذا زميل سكن وصديقي (ايس كرايج) |
| Kasabada yeni bir Buz aracı var. Sana çilekli aldım. | Open Subtitles | توجد سيارة ايس كريم جديد بالمدينة لقد احضرتها لكى بالفراولة |
| Vanilla Ice. Adamın grubu. The Office 9.Sezon, 16.Bölüm | Open Subtitles | فانيلا ايس كان في فرقة المكتب الموسم التاسع الحلقة 16 الانتقال |
| dondurma yemem ve rahatlamam için bana bir kaç gün ver. | Open Subtitles | اعطنى بضعة ايام، لاكل ايس كريم و اتخلص من الاكل النباتى |